Muğla'da ölü bulunan Cansu Kaya'nın katil zanlılarının olay yerinde aramaya katıldığı ortaya çıktı. Katil zanlılarını linç girişiminden polis kurtardı.
Muğla’nın Ortaca ilçesinde 18 yaşındaki Cansu Kaya’nın kanalda ölü bulunmasının ardından başlatılan soruşturmada gözaltına alınan Kaya’nın iki arkadaşı Poyraz Çalhan (17) ve Necati Demir, (24) suçlarını itiraf etti. Kaya’yı tecavüz ettikten sonra öldüren zanlılardan Demir’in, dikkatleri başka yöne çekmek için olay yerinde yapılan aramaya katıldığı ortaya çıktı. Katil zanlılarını adliye önünde linç girişiminden polis güçlükle kurtardı.
Muğla’da, Münevver Karabulut ve Özgecan Aslan cinayetlerini andıran olayla ilgili dün çarpıcı bir gelişme yaşandı. Kaya’nın katillerinin bulunması için kurulan 5 kişilik ekip, genç kızın pazar günü birlikte olduğu Çalhan ve Demir’i gözaltına almıştı. Zanlılar ilk ifadelerinde, suya atlayan Kaya’nın bir daha daha çıkmadığını, paniğe kapıldıkları için de genç kızın çantasını ve elbiselerini bir başka noktada yaktıklarını öne sürmüşlerdi.
Ancak jandarmaya ifade verdikten sonra bugün adliyeye çıkan zanlılar, adliye önünde bekleyenler tarafından linç edilmek istendi. Zanlıların içinde bulunduğu jandarma aracına saldıran öfkeli kalabalık, polis tarafından güçlükle engellendi.
Muğla Adli Tıp Kurumu’ndan gelen otopsi raporunda, zanlılara ait meni izlerine rastlandığı belirtildi. Cansu Kaya’nın’nun tecavüze uğradıktan sonra boğularak öldürüldüğü ve daha sonra kanala atıldığı belirlendi. Zanlıların da raporun ardından suçlarını itiraf ettikleri öğrenildi.
ARAMAYA KATILMIŞ
Suçunu itiraf eden zanlılardan Necati Demir’in, dikkatleri üzerinden başka yöne çekmek için dalgıç polislerin katılımıyla Dalyan Kanalı’nda yapılan arama çalışmalarına katıldığı anlaşıldı.
Ortaca Adliyesi önünde gazetecilere açıklamada bulunan baba Osman Kaya, “Avukatımız, Muğla Adli Tıp’tan gelen otopsi raporunu bize açıkladı. Gelen rapor acımızı daha da artırdı. Biz ailecek perişan olduk. Katillerin en ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyoruz” dedi.
Zanlıların ifadelerinde çelişkiler olduğunu anımsatan acılı baba, “Akşam tekneden düştüğünü söylemişler. Peki kızım düştüyse üzerindeki kıyafetleri neden bulunmadı? O kıyafetler, N.D’nin anneannesinin evinde bulundu. Denize düştüyse benim kızımın telefonu neden olay gününden bir gün sonra da açıktı. Telefon suda bozulmaz mı? Benim kızım tecavüze direndiği için öldürüldü. Suya giren insanın boğazında morluk olur mu? İlk otopsi sonuçları da bu söylediklerimizi doğruluyor. Bu olayda sorumluluğu olanlar cezalandırılmalıdır” diye konuştu.
Muğla Valisi Amir Çiçek de, dün gece acılı aileyi ziyaret ederek, soruşturmada sona yaklaşıldığını söylemişti.