Yaptığı açılış konuşmasında Baykal’ın “Geçici genel başkanınız olarak ilk andı ben içiyorum.” demesi üzerine Meclis Genel Kurulu’nda gülüşmeler oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk için yapılan 1 dakikalık saygı duruşunun ardından TBMM’den ayrıldı.
Baykal konuşması sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘Sayın Cumhurbaşkanı’ diye hitap etti. Baykal konuşmasının ardından milletvekili yeminini etti.
TBMM Geçici Başkanı Deniz Baykal Meclis’i açış konuşmasında ‘’Laiklik vurgusu’’ yaptı. Baykal’ın konuşmasında ‘’Türkiye de yaşanan acı olaylar ve çevremizdeki savaşlar, çatışmalar, bizi bir kere daha laikliğin önemini keşfetmek durumunda bırakmıştır’’ ifadesine yer verdi. Baykal’ın konuşmasında yer alan mesajlar şöyle:
“HERKESİN VEKİLİ OLUN”
Burada görev yapacak olan milletvekilleri, sadece seçildikleri illerin üyesi oldukları siyasi partilerin değil, kendilerine oy vermiş olan ya da olmayan, bütün milletin temsilcileri olacaklardır.
“GAZİ MECLİS”
TBMM dünyanın en köklü parlamentolarından birisidir. Milli mücadeleyi gerçekleştirmiş, savaşlar isyanlar yaşamış bir Gazi Meclistir. Dünyanın pek çok yerinde millet meclislerini devletler kurmuştur. Bizde ise devleti de orduyu da Millet Meclisi kurmuştur. TBMM anayasayı yaptığı için değil, devleti kurduğu için Kurucu Meclistir.
“SAYGI GÖSTERELİM”
Şimdi yeni bir meclis ile karşı karşıyayız. Birbirini anlamak birbirine saygı göstermek zorunda olan insanlardan oluşan bir Meclis. Ancak elele verirlerse ayağa kalkabilecek olan ancak kolkola girerlerse ilerleyebilecek olan insanlardan oluşan bir Meclis. Milletimizin takdiri böyle oldu. Şimdi bunu işletmek zorundayız. Elbette uzlaşma temelinde hukuk olacaktır, ahlak olacaktır, yurtseverlik olacaktır. Elbette siyasi partilerimizin temel ilkeleri barış içinde yaşamamızı imkansız kılmayacaktır.
“YENİ ALTYAPI”
TBMM yeni bir demokrasi inşa etmenin çoğulcu alt yapı şartlarına sahiptir. Geçmişte yaşanan gerginliklerin çatışmaların dayatmaların sonucunda ortaya çıkan kutuplaşmayı sürdürmenin şartları artık kalmamıştır. Meclisin bu yapısını iktidar kullanmanın önünde bir engel gibi düşünmemeliyiz. Belki de tam tersine bu Meclis yapısı birbirimizi anlamanın birbirimize saygı göstermenin işbirliği yaparak katılımcı bir demokrasiyi hayata geçirmenin bir fırsatı olarak değerlendirilmelidir
“FARKLI İNANÇLAR”
Birbirinden farklı din inanç ve mezhep kimliklerine farklı etnik kimliklere sahip olmamız, bizi tek ve ortak bir milli siyasi kimlikte birleşip bütünleşmekten alıkoymamıştır, bundan sonra da alıkoymayacaktır. Din ve inanç özgürlüğü demokratik bir toplumda doğal olarak din ve inanç örgütlenmelerinin ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Ama bu durum din ve inanç örgütlerinin sıcak siyaset ve bürokrasi alanlarında mevzilenmeleri sonucunu doğurmamalıdır.
“ATATÜRK, MEVLANA, YUNUS EMRE…”
Birinci TBMM’nden başlayarak bugüne kadar bu kutsal çatı altında görev yapmış Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün vatan evlatlarını saygıyla selamlıyor aramızdan ayrılmış olanlara Allah’tan rahmet diliyorum. Anadolu’nun derin tarih, kültür ve inanç birikiminden Mevlana’dan Hacıbektaş’ı Veli’den Yunus Emre’den yola çıkarak sürdürmekte olduğumuz medeniyet yolculuğunda bu gün yeni bir aşamadayız.
Baykal konuşması sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘Sayın Cumhurbaşkanı’ diye hitap etti. Baykal konuşmasının ardından milletvekili yeminini etti.
TBMM Geçici Başkanı Deniz Baykal Meclis’i açış konuşmasında ‘’Laiklik vurgusu’’ yaptı. Baykal’ın konuşmasında ‘’Türkiye de yaşanan acı olaylar ve çevremizdeki savaşlar, çatışmalar, bizi bir kere daha laikliğin önemini keşfetmek durumunda bırakmıştır’’ ifadesine yer verdi. Baykal’ın konuşmasında yer alan mesajlar şöyle:
“HERKESİN VEKİLİ OLUN”
Burada görev yapacak olan milletvekilleri, sadece seçildikleri illerin üyesi oldukları siyasi partilerin değil, kendilerine oy vermiş olan ya da olmayan, bütün milletin temsilcileri olacaklardır.
“GAZİ MECLİS”
TBMM dünyanın en köklü parlamentolarından birisidir. Milli mücadeleyi gerçekleştirmiş, savaşlar isyanlar yaşamış bir Gazi Meclistir. Dünyanın pek çok yerinde millet meclislerini devletler kurmuştur. Bizde ise devleti de orduyu da Millet Meclisi kurmuştur. TBMM anayasayı yaptığı için değil, devleti kurduğu için Kurucu Meclistir.
“SAYGI GÖSTERELİM”
Şimdi yeni bir meclis ile karşı karşıyayız. Birbirini anlamak birbirine saygı göstermek zorunda olan insanlardan oluşan bir Meclis. Ancak elele verirlerse ayağa kalkabilecek olan ancak kolkola girerlerse ilerleyebilecek olan insanlardan oluşan bir Meclis. Milletimizin takdiri böyle oldu. Şimdi bunu işletmek zorundayız. Elbette uzlaşma temelinde hukuk olacaktır, ahlak olacaktır, yurtseverlik olacaktır. Elbette siyasi partilerimizin temel ilkeleri barış içinde yaşamamızı imkansız kılmayacaktır.
“YENİ ALTYAPI”
TBMM yeni bir demokrasi inşa etmenin çoğulcu alt yapı şartlarına sahiptir. Geçmişte yaşanan gerginliklerin çatışmaların dayatmaların sonucunda ortaya çıkan kutuplaşmayı sürdürmenin şartları artık kalmamıştır. Meclisin bu yapısını iktidar kullanmanın önünde bir engel gibi düşünmemeliyiz. Belki de tam tersine bu Meclis yapısı birbirimizi anlamanın birbirimize saygı göstermenin işbirliği yaparak katılımcı bir demokrasiyi hayata geçirmenin bir fırsatı olarak değerlendirilmelidir
“FARKLI İNANÇLAR”
Birbirinden farklı din inanç ve mezhep kimliklerine farklı etnik kimliklere sahip olmamız, bizi tek ve ortak bir milli siyasi kimlikte birleşip bütünleşmekten alıkoymamıştır, bundan sonra da alıkoymayacaktır. Din ve inanç özgürlüğü demokratik bir toplumda doğal olarak din ve inanç örgütlenmelerinin ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Ama bu durum din ve inanç örgütlerinin sıcak siyaset ve bürokrasi alanlarında mevzilenmeleri sonucunu doğurmamalıdır.
“ATATÜRK, MEVLANA, YUNUS EMRE…”
Birinci TBMM’nden başlayarak bugüne kadar bu kutsal çatı altında görev yapmış Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün vatan evlatlarını saygıyla selamlıyor aramızdan ayrılmış olanlara Allah’tan rahmet diliyorum. Anadolu’nun derin tarih, kültür ve inanç birikiminden Mevlana’dan Hacıbektaş’ı Veli’den Yunus Emre’den yola çıkarak sürdürmekte olduğumuz medeniyet yolculuğunda bu gün yeni bir aşamadayız.