Memleketi Malatya'dan henüz dört aylıkken ailesiyle önce İstanbul, daha sonra Bursa'ya taşınan 54 yaşındaki iş adamı, doğduğu evin 200 yıllık ahşap kapısını fabrikasındaki makam odasına taktırdı.
[size=15]
[/size]
Malatyalı bir iş adamı, doğduğu evin 200 yıllık tahta kapısını fabrikasındaki makam odasına monte ettirdi. Kayapa Sanayi Bölgesi'ndeki bir ahşap imalat firmasının sahibi Yalçın Toy, fabrikanın üretim bölümünü gören pencereye açılan kapıdan zaman zaman çalışanlarını izliyor.
Toy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kapının kendisi için çok yüksek manevi değeri bulunduğunu söyledi. Doğduğu evden 1961'de, dört aylıkken taşındıklarını belirten Toy, İstanbul'un ardından Bursa'ya geldiklerini
anlattı.
Yıllar sonra bir proje için Malatya'ya gittiğini ve evini görmek amacıyla Darende ilçesine uğradığını belirten Toy, şöyle devam etti:
"Baktım ki evin her tarafı yıkılmış, sadece kapı ayakta duruyor. Bu kapı beni çok cezbetti ve hemen söküp getirmeye karar verdim. Çarşıdan ustalar tuttum. Ustalar 'Bu kapıyı ne yapacaksın, bizde çok var' dedi. Ben de 'Bu kapı benim için özel. Bu kapının olduğu evde doğdum' dedim. Bunun üzerine ustalar kapıyı söküp getirdi."
'Geçmişine sahip çıkmayan, geleceğine sahip çıkamaz'
Toy, kapıyı fabrikasındaki odasına taktırdıktan sonra bununla ilgili araştırmalar yaptığını bildirdi.
Doğduğu evin, dedesi tarafından Osmanlı döneminde vergi toplayan öşür ağasından satın alındığını öğrendiğini dile getiren Toy, "Öşür ağasından dedeme, daha sonra babama, sonra da bize sadece kapı olarak kaldı" ifadesini kullandı.
Kapının 200 yıllık olduğunu tespit ettiğini anlatan Toy, şunları kaydetti:
"Kapının hem manevi hem de tarihi değeri var. 'Geçmişine sahip çıkmayan, geleceğine sahip çıkamaz' diyerek, geçmişime sahip çıkmak adına kapıyı söküp, fabrikamdaki en iyi yere, misafirlerimin de görebileceği şekilde odama getirdim, koydum. Kapı, buraya gelenlerden çok ilgi görüyor."
Toy, kapının çok uzun yıllar dayanabilen sedirden yapıldığını belirterek, "Zamanında iyi bir ağaç seçtikleri için de kapı bugüne kadar gelmiş. Eskiden zenginlik sembolü, konakların, köşklerin tahtalarının genişliğine göre ölçülürmüş. Bu kapıyı yapan kişi de oldukça varlıklıymış" dedi.
Kapıyı getirince ailesinde duygusal
bir ortam oluştuğunu söyleyen Toy, "Bu kapıda babamın çok hatırası var. Kapıyı gördüğünde bir hatırasını anlattı. Babam, kışın at sırtında giderken tipiye yakalanmış, yolunu kaybetmiş ve donma tehlikesi geçirmiş. At gece vakti gelip bu kapıyı tekmelemiş, ev halkını uyandırmış ve babamı kurtarmışlar" diye konuştu.