Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. AK Parti MKYK'da olmamasını değerlendiren Şimşek, sonrasında yaptığı açıklamayla başlayan tartışmaya da değindi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, NTV Ankara İstihbarat Şefi Ahmet Ergen'in sorularını yanıtladı.
AK Parti MKYK listesinde yer almaması üzerinden yaşanan tartışmalara değinen Şimşek, "Siyaseten konular bir çok tarafa çekiliyor. Bugün Türkiye'de bir siyasi olarak maksadım, hiçbir zaman makam mevki ve bu işin gelir ayağı olmadı. Burada manevi bir haz var. MKYK'da olmuşum olmamışım, bakan olmuşuz olmamışız hiç önemli değil" dedi.
Hiçbir zaman konuya makam çerçevesinde yanaşmadıklarını söyleyen Şimşek şöyle devam etti:
"Biz konuya makam mevki çerçevesinde yanaşmadık. Temelde ülkeye hizmettir. Tartışmalara gelince, Türkiye nispeten küçük, dışa açık, açık veren bir ekonomidir. Küresel ekonomiden yüzde 1 pay alıyor, bu bizi nispeten küçük bir ekonomi yapıyor. Ama bölgemizde büyük bir ekonomiyiz.
Dışa açık bir ekonomi olmamız ekonomi politikamız üzerinde bir takım kısıtlar getiriyor. O çerçevede zaman zaman bakış açılarında farklılıklar yaşanabilir. Ama hepimizin derdi bu ülke büyümeyi nasıl sürdürülebilir patikaya oturturuz. Nasıl daha çok istihdam sağlarız. Esas itibariyle refahı nasıl üst noktalara taşırız.
Bu çerçevede zaman zaman yaklaşım farklılıkları olabilir. Zaman zaman biz farklı düşünüyormuşuz gibi tartışmalar yaşanıyor. Kendi şahsımla ilgili yorum yapmayı doğru bulmuyorum. Bu tartışmaların geldiği noktaları doğru bulmuyorum, siyasi değerlendirmelerin yapılması yanlış. Biz güçlü bir ekibiz ve bu ekibin amacı refahı artırmaktır."
"NE DESEK FARKLI YERLERE ÇEKİLİYOR"
Şimşek, geçtiğimiz günlerde yapısal reformlara dikkat çekerek “Reform yapılmazsa Türkiye yata kalka gider ama o bizi bir yere götürmez. Türkiye'de siyasi belirsizlik uzun süre devam ederse mali disiplin buna dayanamaz. Hukuk devleti, demokrasi hak ve özgürlükler anlamında en iyi referans halen Avrupa Birliği’dir. Mesele üye olup olmamak değil. Mesele Türkiye'nin yapısal dönüşümünün devam etmesi, kurumların güçlenmesi, kalitesinin artması ve uzun vadede ülkenin önünün açılmasıdır" ifadelerini kullandığı bir açıklama yapmıştı.
Canlı yayında, bu açıklamalarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan maliye Bakanı şu ifadeleri kullandı:
"Ben uzun bir süredir, Türkiye'de ancak güçlü irade ve siyasi istikrar olursa ekonomik reform yapılabileceğini söylüyorum. Siyasi istikrar olacak reform yapılacak ve bu reformlar sayesinde refah artacak. 90'lı yıllarda kısır bir döngü vardı. Refah anlamında geriye düştük. 2000'lı yıllarda güçlü siyasi iradeyle birlikte reformlar yapıldı. Böylece yatırımlar ve refah arttı. Fakat bu aralar ne desek farklı yerlere çekliyor. Herkes sanki ikircikli bir yapı varmış gibi... Bizim hepimizin davası memlekete hizmet davasıdır, manevi bir hazdır.
İlk defa uzun bir aradan sonra son yapılan seçimler tek başına bir partinin iktidar olmasına imkanı vermedi. Koalisyon çalışmalarından da sonuç çıkmadı. Siyasi istikrarsızlık olacak mı kaygıları başladı. Önümüzdeki seçimlerden sonra ümit diyoruz ki milletimiz tek başına iktidar imkanı sağlar ve yapısal reformları gerçekleştirebiliriz."
"ZAAFİYETLER YAŞANABİLİR"
Güçlü irade ve siyasi istikrarın önemine dikkat çeken Maliye Bakanı "Türkiye'de güçlü bir irade olmazsa bir takım zaafiyetler yaşanabilir. Siyasi istikrar tek başına yeterli değil ama siyasi istikrar varsa reform yapılabilir. Siyasi istikrar çok kritik, hangi parti olursa olsun" diye konuştu.
Türkiye'de uzlaşma kültürünün Avrupa'ya göre sınırlı olduğunu belirten Şimşek, şunları kaydetti:
"Türkiye'de ne azınlık hükümetleri ne de koalisyon hükümetleri uzun süreli olamamıştır. Çözüm üretmede de başarılı olamamıştır. Sayın Başbakan geniş tabanlı bir koalisyon hükümeti kurulabilir mi çabasına girdi ama olmadı. AK Parti karşıtlığında 3 partinin bir araya gelmesi kolay. Memleketin temel sorunlarına çözüm üretmede ortak paydayı yakalayabiliyor musunuz? Türkiye'nin çok hızlı bir şekilde istikrarı yakalaması gerekiyor. AK Parti hala bu ülkenin umudu."
"YATIRIMLAR SEKTEYE UĞRAYABİLİR"
Şimşek, çözüm sürecinin sekteye uğarması ve terör olaylarının artmasının da Türkiye'nin potansiyel büyümesini olumsuz etkileyeceğini dile getirdi.
Hükümetin çözüm süreci kapsamında samimi olduğunu belirten Şimşek, şöyle devam etti:
"Çözüm sürecinde hükümet samimiydi. Biz temel özgürlükler anlamında ne adım atılması gerekiyorsa attık. Etnik farklılıklar bazında hak ve özgürlük konusunda bir tereddüt yok. Bunun karşılığında ne beklenir, silahlı terör unsurlarının silahlarını bırakması... Bu sorunları konuşarak çözme çabasına girmeleri gerekiyordu. Biz samimi bir şekilde çözüm sürecini hayata geçirdik ama karşı taraf silahları bırakacağına daha çok silah edindi, daha çok adam kendi saflarına katmaya çalıştı. Biz vatandaşlar yapılan yatırımlarla teröre karşı duracak derken, terör örgütü daha çok baskı yaptı ve vatandaş gerekli tepkiyi ortaya koyamadı. Siz alanı terör örgütüne bırakırsanız, bunun demokraside yeri var mı? Hangi demokrasi eli silahlı eşkiyanın dağda şehirde dolaşmasına izin verir.
Terör örgütüyle anladığı dilden konuşulmalı. Bu mücadeleyi yapıyoruz ama bütün vatandaşlarımızın hak ve özgürlükleri konusunda geri adım atılmaması lazım. Hiçbir hukuk devleti teröre asla müsamaha etmez. Bölgede yatırımlar sekteye uğrayabilir. Ama vatandaşımız çok iyi bilsin, biz terörle mücadele edemezsek uzun vadede kayıplar çok daha büyük olur. Terörle mücadele edeceğiz, hak ve özgürlükler de devam edecek. Devlet alan hakimiyetini alınca vatandaş da tepkisini rahatça ortaya koyacak. Başkaldırı çağrılarına halk katılmıyor, sadece militanlar var ortada. Bu çağrılara kimse cevap vermiyor. Oy verdiler ama şimdi araya mesafe konuluyor."
"GELİR DAĞILIMI DÜZELTİLMELİ"
Ekonomiye dair çalışmaların da devam ettiğini söyleyen Şimşek, "Bittiği zaman başbakanımız açıklayacak. Refahın daha adil bir şekilde paylaşılması için atılacak adımlar için bugünden değerlendirme yapmam doğru olmaz" dedi.
"Seçim vaatlerine baktığınız zaman seçmene bir ekonomik mahlukat olarak bakıldığını görüyoruz" ifadesini kullanan Maliye Bakanı, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Vatandaşımız esas itibariyle uzun, sürdürülebilir refah artışını kim sağlar bu şekilde değerlendirme yapmalı, seçimde yaptı da. Bir miktar ben vaatleri anlıyorum, yani sonuçta siyaset yapıyoruz ancak bunun dozu önemlidir. Türkiye'de makro istikrarı bozmayacak, kalıcı hasara uğratmayacak şekilde vaatte bulunulabilir.
Kalıcı refah artışıyla büyüyen pastadan dar gelirlilere bizim daha çok kaynak artırarak gelir dağılımını düzeltmemiz lazım. Vatandaşımız bu konuda kaygılanmasın, AK Parti olarak rasyonel bir zeminde büyüyen pastadan toplumun geniş kesimlerine pay ayıracağız."
"İLK GÖZ AĞRIM"
1 Kasım seçimlerinde Gaziantep'ten aday gösterilmesine de değinen Şimşek, şunları söyledi:
"Gaziantep benim siyasette ilk göz ağrım. Acemilik Gaziantep'te geçti. İngiltere'de çok severek başarılı olduğumu düşündüğüm bir iş yapıyordum. Ama vatana hizmet olunca geldik. Gaziantep yapısal dönüşümün de başlayabileceği bir yer. Gaziantep'te muazzam bir ruh, başarı var. Çok zengin bir mutfağı ve tarihi var. Gaziantep benim için gurur kaynağı. Tekrar Gaziantep'ten aday olmak benim için onur kaynağı."