Anasayfa
Erman Toroğlu
Ne demişler; fakirin tavuğu tek tek yumurtlarmış. Pereira'nın Fenerbahçe'si de tek tek atarak kazanıyor. Fenerbahçe futbol fakiri. Pereira yine diyecek ki; "Rakibe pozisyon vermedik, bizim oyun şeklimiz bu." Seyirci bundan memnunsa geriye bir şey söylenmez. Ben taraftar olsam Pereira'nın bu takımını seyretmeye gitmem. Kazanan haklıdır ama bir de benim göz zevkim, futboldan alacağım keyif var.
Ahmet Çakar
Şimdi Pereira'ya sormak lazım. Niye ikinci yarıdaki oyuncu yapısı ve oyun kurgusuyla başlamadın? Zaten öyle başlamış olsaydı belki de maç daha ilk yarıda 3'e gider ve kopardı. Sonuçta Fenerbahçe az atıyor, çok az yiyor ve tek tek kazanmaya devam ediyor. Ama ortada oyun açısından değil ama puan yönünden bir başarı varsa bu başarıdaki son söz sahibi olan kişi kifayetsiz Vitor Pereira'dır.
Şansal Büyüka
Elinizi vicdanınıza, kendinizi Volkan Şen’in yerine koyun... Üç gün önce Ajax maçında sonradan oyuna girip rakip savunmada adeta 9 şiddetinde deprem yaratmışsın. Dönüp geliyorsun, daha ilk maçta kulübeye mahkumsun... Hocaya inancın, adalet duygusuna güvenin, oynamaya hevesin kalır mı? Buna rağmen özellikle ilk yarıda belki de ligin en baskılı oyununu oynadı Fenerbahçe... Ancak bu baskıya rağmen gol pozisyonu bulamadan bu yarıyı tamamladı... Niye böyle oluyor... Şunu söyleyelim ki, bu geniş, kaliteli ve derin kadroya rağmen Fenerbahçe’nin Sneijder gibi, Oğuzhan gibi sağa bakarken topu sola atan, bir ara pasla rakip savunmayı topluca taca çıkaran bir oyuncusu yok...
Fenerbahçe’de “tek fark, üç puan“ anlayışı başarıyla ve kayıpsız sürüyor... Puanda ve sıralamada bir sorun yok... Ama bu kadroya yakışır daha iyi, daha kaliteli, taraftarın tırnaklarını yemeden bitireceği futbol ve maç istiyorsanız, sıkıntı ve sorun gerçekten çok...
Mustafa Denizli
Şimdi Pereira'ya sormak lazım. Niye ikinci yarıdaki oyuncu yapısı ve oyun kurgusuyla başlamadın? Zaten öyle başlamış olsaydı belki de maç daha ilk yarıda 3'e gider ve kopardı. Sonuçta Fenerbahçe az atıyor, çok az yiyor ve tek tek kazanmaya devam ediyor. Ama ortada oyun açısından değil ama puan yönünden bir başarı varsa bu başarıdaki son söz sahibi olan kişi kifayetsiz Vitor Pereira'dır.
Gürcan Bilgiç
Pereira yine haklı çıktı. Üst üste zorlu rakiplerle oynarken defans güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu gösterdi hepimize. Şiir gibi bir savunma kurgusu içindeydiler. Karşılaşmanın Saracoğlu'nda olması güçlerini bir kademe daha arttırıyordu. Konyaspor'un kendi sahasından çıkmaya çok niyetli olmadığını söyleyenler de olabilir. Yanılmıyorlar elbette; Pereira'nın pozisyon vermeyen Fenerbahçe'si karşısında Aykut Kocaman zaten gol atamayacağını biliyordu. Bu yüzden boşu boşuna ileri gitmek yerine, kendi sahasını kapattı.
Genç hocanın notları arasında Hasan Ali de vardır muhtemelen. Gole neden olan vuruşun sahibiydi. Bir bek olarak oralarda ne işi olabilir ki... Rakibe pozisyon verilebilirdi, o orada galibiyet golü için uğraşırken. Muhtemel bir uyarıya hazırlıklı olsun. Evet; temposuz ama akıllı, pozisyon bulamayan, gol atamayan ama her şeyden önemlisi müthiş savunma yapan bu takımı seyretmeye gelmeyenler neler kaçırdıklarının farkında değiller. Pereira bambaşka bir takım yarattı, kıymetini bilmiyorsunuz!
Ercan Güven
Çok merak ediyorum tribünde gördüğüm çocuklu çiftin istikbalini! Ufaklığa da koltuk almışlar, sarı lacivertleri çekmişler ailece... Nasıl da mutluydular maçtan önce. Büyük bir ihtimalle devre arasında çıkıp gitmişler ve daha büyük ihtimalle evde kavga etmişlerdir. “Sen getirdin bizi bu maça”!.. Sorgulayan haklı... Tatil günü paranla/zamanınla mutsuzluğa talip olmak ve aileyi de peşin sıra korku tüneline sokmak, affedilir iş değil. Ortak kararsa, ufaklık bakmaz bir daha yüzlerine! Ne oldu acaba?.. Hani, “bir kişinin zarar görmesi zaferden de futboldan da önemlidir” diyorlar ya... Mutlu bir yuvanın yıkılması daha mı önemsiz?
Ersin Düzen
Fenerbahçe, Ajax maçının son 20 dakikası gibi dün de ancak 2. yarı baskı kurabildi. De Souza’nın, M.Topal’dan ekstra yaptığı ne iş var da oynuyor? Ya da Ozan’dan ne artısı var? Diego, ilk yarıda kalenin 40 metre uzağında kalırken, 2. yarı nasıl ceza alanı çevresindeydi? Gol atsın diye beklediğiniz Van Persie, sağ kanada neden hapsedilir? Belli ki, yedek bekletilen Nani ile birlikte kurban seçilmiş. Sadece iki yıldız mı; Ozan ve Volkan da Pereira’nın kurbanlarından!
Alaattin Metin
Volkan'ı oynatmamak takıma ihanettir. Fenerbahçe, Fenerbahçe ruhunu kazanmak istiyorsa Türk gençlerine dönmeli. Volkan Şen, bu takımda gözü kapalı ilk onbirde oynamalı. Alper de öyle, Ozan da… 65. dakikadan sonra oyuna girince Volkan Şen gibi tecrübeli olmadığı için baskı altında kalıyor. İki üç maç ilk 11'de oynasa çok şey değişir. Futbol da "Çok para verdim, oynatmam lazım" diye bir anlayış olmamalı. Nani bekleneni veremiyorsa, Volkan Şen oynamalı. Bana göre Fenerbahçe'nin iki kenar oyuncusu Alper ile Volkan Şen olmalı.
Oğuz Çetin
Pereira, 2. yarıya düşündüğüm gibi Volkan ve Nani’yi alarak başladı. Ancak Diego halen oyundaydı. Bu yarı boyunca da F.Bahçe’nin baskılı oyunu devam etti ve hak ettiği galibiyet golünü Fernandao ile buldu. Pereira, takımı yaz-boz tahtasına çevirmeyi bırakıp, doğru ve istikrarlı 11’i oluşturmayı becerdiği gün takım karakteri güçlü oyuncular ortaya çıkacak ve bu takım şampiyonluğun 1 numaralı favorisi olacaktır.
Altan Tanrıkulu
Son 6 maçta sadece 5 gol atabildi sarı-lacivertli ekip.. Sadece 5 gol.. Ama yenilgisi yok.. Ajax’ı yenen, deplasmanda berabere kalan ilk Türk takımı oldu.. Kayserispor, Osmanlıspor ve dün Konyaspor’u 1-0 mağlup etti.. Galatasaray’ı çok rahat yeneceği bir maçta elinden kaçırdı.. 6 maçta kalesinde sadece 1 gol gördü.. Bu futbol şampiyonluğa yetebilir.. Bu futbol Fenerbahçe’yi Avrupa’da da başarılı kılabilir.. Ama hücumda bu kadar sıkıntı çeken bir takım, kalesinde göreceği tek golle krize girebilir..
Ziya Şengül
Orta sahada Souza’nın ne yaptığı belirsiz. Olsa da olur olmsa da.. Diego mahalle takımı futbolcusu gibi oynuyor. Van Persie’den bekleneni hala göremiyoruz. Şu da var ki Van Persie de Fernandao da az topla buluşursa, Fenerbahçe’nin gol sayısı asla artılara gelmez. Ancak böyle ite kaka gollerle galibiyetler gelir. Konya’nın da zaten Volkan’ı rahatsız edecek hiçbir pozisyonu yokken Fenerbahçe, bir golle bile olsa kazanarak üç puanla yoluna devam ediyor. Yalnız “Dikkat, dikkat, dikkat” diyorum. Bu Fenerbahçe böyle oynarsa gelecek maçlarda başı bir hayli ağrır. Bizden hatırlatması...
İlker Yağcıoğlu
Pereira'nın bu oyuncularla ve defansif ön liberoyla devam etmesi beklenen Fenerbahçe'yi ortaya çıkartacakmış gibi gözüküyor. Şu da bir gerçek ki, kötü oynuyor diye eleştirilen Fenerbahçe, ben bu yazıyı yazdırdığım sıralarda maç fazlasıyla liderdi. Kötü oynuyor denilen bir takım, eğer lider olabiliyorsa bu takımın iyi halini siz düşünün.
İlker Yasin
77’de Hasan’ın getirdiği topta golü atan Fernandao, F.Bahçe’nin şu anda ideal santraforudur. F.Bahçe adına futbolsuz, ruhsuz geceyi kurtaran isim oldu. En iyi netice, en iyi futbola tercih edilir. Pereira, 1-0’dan sonra da gelişimin sürdüğünü söyleyecek. Arzu ettiğine inanacak. Son olarak teknik direktör Vitor Pereira için söylüyorum, “Bir insanın bildiğini sandığı şeyi öğrenmesi imkansızdır.” - Epiktetos.
Ne demişler; fakirin tavuğu tek tek yumurtlarmış. Pereira'nın Fenerbahçe'si de tek tek atarak kazanıyor. Fenerbahçe futbol fakiri. Pereira yine diyecek ki; "Rakibe pozisyon vermedik, bizim oyun şeklimiz bu." Seyirci bundan memnunsa geriye bir şey söylenmez. Ben taraftar olsam Pereira'nın bu takımını seyretmeye gitmem. Kazanan haklıdır ama bir de benim göz zevkim, futboldan alacağım keyif var.
Ahmet Çakar
Şimdi Pereira'ya sormak lazım. Niye ikinci yarıdaki oyuncu yapısı ve oyun kurgusuyla başlamadın? Zaten öyle başlamış olsaydı belki de maç daha ilk yarıda 3'e gider ve kopardı. Sonuçta Fenerbahçe az atıyor, çok az yiyor ve tek tek kazanmaya devam ediyor. Ama ortada oyun açısından değil ama puan yönünden bir başarı varsa bu başarıdaki son söz sahibi olan kişi kifayetsiz Vitor Pereira'dır.
Şansal Büyüka
Elinizi vicdanınıza, kendinizi Volkan Şen’in yerine koyun... Üç gün önce Ajax maçında sonradan oyuna girip rakip savunmada adeta 9 şiddetinde deprem yaratmışsın. Dönüp geliyorsun, daha ilk maçta kulübeye mahkumsun... Hocaya inancın, adalet duygusuna güvenin, oynamaya hevesin kalır mı? Buna rağmen özellikle ilk yarıda belki de ligin en baskılı oyununu oynadı Fenerbahçe... Ancak bu baskıya rağmen gol pozisyonu bulamadan bu yarıyı tamamladı... Niye böyle oluyor... Şunu söyleyelim ki, bu geniş, kaliteli ve derin kadroya rağmen Fenerbahçe’nin Sneijder gibi, Oğuzhan gibi sağa bakarken topu sola atan, bir ara pasla rakip savunmayı topluca taca çıkaran bir oyuncusu yok...
Fenerbahçe’de “tek fark, üç puan“ anlayışı başarıyla ve kayıpsız sürüyor... Puanda ve sıralamada bir sorun yok... Ama bu kadroya yakışır daha iyi, daha kaliteli, taraftarın tırnaklarını yemeden bitireceği futbol ve maç istiyorsanız, sıkıntı ve sorun gerçekten çok...
Mustafa Denizli
Şimdi Pereira'ya sormak lazım. Niye ikinci yarıdaki oyuncu yapısı ve oyun kurgusuyla başlamadın? Zaten öyle başlamış olsaydı belki de maç daha ilk yarıda 3'e gider ve kopardı. Sonuçta Fenerbahçe az atıyor, çok az yiyor ve tek tek kazanmaya devam ediyor. Ama ortada oyun açısından değil ama puan yönünden bir başarı varsa bu başarıdaki son söz sahibi olan kişi kifayetsiz Vitor Pereira'dır.
Gürcan Bilgiç
Pereira yine haklı çıktı. Üst üste zorlu rakiplerle oynarken defans güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu gösterdi hepimize. Şiir gibi bir savunma kurgusu içindeydiler. Karşılaşmanın Saracoğlu'nda olması güçlerini bir kademe daha arttırıyordu. Konyaspor'un kendi sahasından çıkmaya çok niyetli olmadığını söyleyenler de olabilir. Yanılmıyorlar elbette; Pereira'nın pozisyon vermeyen Fenerbahçe'si karşısında Aykut Kocaman zaten gol atamayacağını biliyordu. Bu yüzden boşu boşuna ileri gitmek yerine, kendi sahasını kapattı.
Genç hocanın notları arasında Hasan Ali de vardır muhtemelen. Gole neden olan vuruşun sahibiydi. Bir bek olarak oralarda ne işi olabilir ki... Rakibe pozisyon verilebilirdi, o orada galibiyet golü için uğraşırken. Muhtemel bir uyarıya hazırlıklı olsun. Evet; temposuz ama akıllı, pozisyon bulamayan, gol atamayan ama her şeyden önemlisi müthiş savunma yapan bu takımı seyretmeye gelmeyenler neler kaçırdıklarının farkında değiller. Pereira bambaşka bir takım yarattı, kıymetini bilmiyorsunuz!
Ercan Güven
Çok merak ediyorum tribünde gördüğüm çocuklu çiftin istikbalini! Ufaklığa da koltuk almışlar, sarı lacivertleri çekmişler ailece... Nasıl da mutluydular maçtan önce. Büyük bir ihtimalle devre arasında çıkıp gitmişler ve daha büyük ihtimalle evde kavga etmişlerdir. “Sen getirdin bizi bu maça”!.. Sorgulayan haklı... Tatil günü paranla/zamanınla mutsuzluğa talip olmak ve aileyi de peşin sıra korku tüneline sokmak, affedilir iş değil. Ortak kararsa, ufaklık bakmaz bir daha yüzlerine! Ne oldu acaba?.. Hani, “bir kişinin zarar görmesi zaferden de futboldan da önemlidir” diyorlar ya... Mutlu bir yuvanın yıkılması daha mı önemsiz?
Ersin Düzen
Fenerbahçe, Ajax maçının son 20 dakikası gibi dün de ancak 2. yarı baskı kurabildi. De Souza’nın, M.Topal’dan ekstra yaptığı ne iş var da oynuyor? Ya da Ozan’dan ne artısı var? Diego, ilk yarıda kalenin 40 metre uzağında kalırken, 2. yarı nasıl ceza alanı çevresindeydi? Gol atsın diye beklediğiniz Van Persie, sağ kanada neden hapsedilir? Belli ki, yedek bekletilen Nani ile birlikte kurban seçilmiş. Sadece iki yıldız mı; Ozan ve Volkan da Pereira’nın kurbanlarından!
Alaattin Metin
Volkan'ı oynatmamak takıma ihanettir. Fenerbahçe, Fenerbahçe ruhunu kazanmak istiyorsa Türk gençlerine dönmeli. Volkan Şen, bu takımda gözü kapalı ilk onbirde oynamalı. Alper de öyle, Ozan da… 65. dakikadan sonra oyuna girince Volkan Şen gibi tecrübeli olmadığı için baskı altında kalıyor. İki üç maç ilk 11'de oynasa çok şey değişir. Futbol da "Çok para verdim, oynatmam lazım" diye bir anlayış olmamalı. Nani bekleneni veremiyorsa, Volkan Şen oynamalı. Bana göre Fenerbahçe'nin iki kenar oyuncusu Alper ile Volkan Şen olmalı.
Oğuz Çetin
Pereira, 2. yarıya düşündüğüm gibi Volkan ve Nani’yi alarak başladı. Ancak Diego halen oyundaydı. Bu yarı boyunca da F.Bahçe’nin baskılı oyunu devam etti ve hak ettiği galibiyet golünü Fernandao ile buldu. Pereira, takımı yaz-boz tahtasına çevirmeyi bırakıp, doğru ve istikrarlı 11’i oluşturmayı becerdiği gün takım karakteri güçlü oyuncular ortaya çıkacak ve bu takım şampiyonluğun 1 numaralı favorisi olacaktır.
Altan Tanrıkulu
Son 6 maçta sadece 5 gol atabildi sarı-lacivertli ekip.. Sadece 5 gol.. Ama yenilgisi yok.. Ajax’ı yenen, deplasmanda berabere kalan ilk Türk takımı oldu.. Kayserispor, Osmanlıspor ve dün Konyaspor’u 1-0 mağlup etti.. Galatasaray’ı çok rahat yeneceği bir maçta elinden kaçırdı.. 6 maçta kalesinde sadece 1 gol gördü.. Bu futbol şampiyonluğa yetebilir.. Bu futbol Fenerbahçe’yi Avrupa’da da başarılı kılabilir.. Ama hücumda bu kadar sıkıntı çeken bir takım, kalesinde göreceği tek golle krize girebilir..
Ziya Şengül
Orta sahada Souza’nın ne yaptığı belirsiz. Olsa da olur olmsa da.. Diego mahalle takımı futbolcusu gibi oynuyor. Van Persie’den bekleneni hala göremiyoruz. Şu da var ki Van Persie de Fernandao da az topla buluşursa, Fenerbahçe’nin gol sayısı asla artılara gelmez. Ancak böyle ite kaka gollerle galibiyetler gelir. Konya’nın da zaten Volkan’ı rahatsız edecek hiçbir pozisyonu yokken Fenerbahçe, bir golle bile olsa kazanarak üç puanla yoluna devam ediyor. Yalnız “Dikkat, dikkat, dikkat” diyorum. Bu Fenerbahçe böyle oynarsa gelecek maçlarda başı bir hayli ağrır. Bizden hatırlatması...
İlker Yağcıoğlu
Pereira'nın bu oyuncularla ve defansif ön liberoyla devam etmesi beklenen Fenerbahçe'yi ortaya çıkartacakmış gibi gözüküyor. Şu da bir gerçek ki, kötü oynuyor diye eleştirilen Fenerbahçe, ben bu yazıyı yazdırdığım sıralarda maç fazlasıyla liderdi. Kötü oynuyor denilen bir takım, eğer lider olabiliyorsa bu takımın iyi halini siz düşünün.
İlker Yasin
77’de Hasan’ın getirdiği topta golü atan Fernandao, F.Bahçe’nin şu anda ideal santraforudur. F.Bahçe adına futbolsuz, ruhsuz geceyi kurtaran isim oldu. En iyi netice, en iyi futbola tercih edilir. Pereira, 1-0’dan sonra da gelişimin sürdüğünü söyleyecek. Arzu ettiğine inanacak. Son olarak teknik direktör Vitor Pereira için söylüyorum, “Bir insanın bildiğini sandığı şeyi öğrenmesi imkansızdır.” - Epiktetos.
