Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Kalın, "PKK terörünün ve diğer terör türlerinin şu veya bu gerekçelerle aklanmaya çalışılması, temize çıkarılmaya çalışılması yönünde yapılan bütün faaliyetleri net bir şekilde reddettiğimizi ve kınadığımızı ifade etmek istiyorum" dedi.
"DAEŞ OPERASYONLARINDA 954 KİŞİ TUTUKLANDI"
Terör örgütü DAEŞ ile irtibatlı olduğundan şüphelenilen 3 bin 300'ün üzerinde yabancı uyruklu kişinin sınır dışı edildiğine dikkati çeken Kalın, şöyle konuştu:
"Bugün itibarıyla yabancı uyruklu 41 bin kişiye ülkemize giriş yasağı konmuştur. Bunlar bir şekilde DAEŞ terör örgütüyle ilişkisi olduğundan şüphelenilen kişilerdir. Yine bu süreç içerisinde risk analiz gruplarımız tarafından, yaklaşık 9 bin 500 yabancı kontrolden geçirilmiş ve bunların 2 binden fazlasının ülkemize girişine izin verilmemiştir. Gene ülkemizde yürütülen DAEŞ'le ilgili operasyonlar bağlamında da bin 232'si yabancı uyruklu olmak üzere, toplam 2 bin 770 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 954'ü tutuklanarak adli süreçleri başlatılmıştır."
"TERÖR PROPAGANDASINA VERİLMİŞ DOLAYLI BİR DESTEK"
Cemil Bayık'ın BBC'ye verdiği röportaja ilişkin, terör örgütünü aklamaya yönelik çalışmaların gazetecilikle bir ilgisi olmadığını vurgulayan Kalın, şunları kaydetti:
"Bu, terör propagandasına verilmiş dolaylı bir destekten başka bir şey değildir. Benzer bir şeyi, diyelim ki İngiltere'de terör saldırısı 2007 yılında hatırlayın, metro saldırısını yapan El Kaide terör örgütü mensuplarıyla bir başka ülkenin vatandaşlarının vergileriyle finanse edilen bir haber ajansı gidip böyle bir mülakat yapsaydı ve o terör örgütünün başındaki kişiyi makul ve meşru bir aktörmüş gibi göstermeye çalışsaydı acaba bu ülkelerin, bu haber ajanslarının buna tepkisi ne olurdu? Burada çok benzer bir durumla karşı karşıyayız. PKK'nın şu sözcüsü, bu lideri vesaire ile gidip oralarda buralarda görüşmeler yapıp ondan sonra da PKK örgütünün söylemlerini makul ve meşru taleplermiş gibi empoze etmeye çalışmak, dolaylı olarak terör propagandasına yardımcı olmaktan başka bir şey değildir."
"YAKIN ZAMANDA İSRAİL İLE YENİ BİR TEMAS PLANLANIYOR"
İsrail ile devam eden müzakerelerin son aşamasına doğru gelindiğine işaret eden Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin ortaya koyduğu şartlar çerçevesinde yürütülen bir müzakere vardır. Artık bunun son aşamasına geliyoruz. Yakın zamanda yeni bir temasın olması planlanıyor. Bildiğiniz gibi tazminat ve ablukayla ilgili son iki madde üzerinde nihai mutabakat sağlandıktan sonra anlaşmanın imzalanması ve ilişkilerin normalleşme sürecinin başlaması planlanıyor."
Kalın, "PKK terörünün ve diğer terör türlerinin şu veya bu gerekçelerle aklanmaya çalışılması, temize çıkarılmaya çalışılması yönünde yapılan bütün faaliyetleri net bir şekilde reddettiğimizi ve kınadığımızı ifade etmek istiyorum" dedi.
"DAEŞ OPERASYONLARINDA 954 KİŞİ TUTUKLANDI"
Terör örgütü DAEŞ ile irtibatlı olduğundan şüphelenilen 3 bin 300'ün üzerinde yabancı uyruklu kişinin sınır dışı edildiğine dikkati çeken Kalın, şöyle konuştu:
"Bugün itibarıyla yabancı uyruklu 41 bin kişiye ülkemize giriş yasağı konmuştur. Bunlar bir şekilde DAEŞ terör örgütüyle ilişkisi olduğundan şüphelenilen kişilerdir. Yine bu süreç içerisinde risk analiz gruplarımız tarafından, yaklaşık 9 bin 500 yabancı kontrolden geçirilmiş ve bunların 2 binden fazlasının ülkemize girişine izin verilmemiştir. Gene ülkemizde yürütülen DAEŞ'le ilgili operasyonlar bağlamında da bin 232'si yabancı uyruklu olmak üzere, toplam 2 bin 770 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 954'ü tutuklanarak adli süreçleri başlatılmıştır."
"TERÖR PROPAGANDASINA VERİLMİŞ DOLAYLI BİR DESTEK"
Cemil Bayık'ın BBC'ye verdiği röportaja ilişkin, terör örgütünü aklamaya yönelik çalışmaların gazetecilikle bir ilgisi olmadığını vurgulayan Kalın, şunları kaydetti:
"Bu, terör propagandasına verilmiş dolaylı bir destekten başka bir şey değildir. Benzer bir şeyi, diyelim ki İngiltere'de terör saldırısı 2007 yılında hatırlayın, metro saldırısını yapan El Kaide terör örgütü mensuplarıyla bir başka ülkenin vatandaşlarının vergileriyle finanse edilen bir haber ajansı gidip böyle bir mülakat yapsaydı ve o terör örgütünün başındaki kişiyi makul ve meşru bir aktörmüş gibi göstermeye çalışsaydı acaba bu ülkelerin, bu haber ajanslarının buna tepkisi ne olurdu? Burada çok benzer bir durumla karşı karşıyayız. PKK'nın şu sözcüsü, bu lideri vesaire ile gidip oralarda buralarda görüşmeler yapıp ondan sonra da PKK örgütünün söylemlerini makul ve meşru taleplermiş gibi empoze etmeye çalışmak, dolaylı olarak terör propagandasına yardımcı olmaktan başka bir şey değildir."
"YAKIN ZAMANDA İSRAİL İLE YENİ BİR TEMAS PLANLANIYOR"
İsrail ile devam eden müzakerelerin son aşamasına doğru gelindiğine işaret eden Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin ortaya koyduğu şartlar çerçevesinde yürütülen bir müzakere vardır. Artık bunun son aşamasına geliyoruz. Yakın zamanda yeni bir temasın olması planlanıyor. Bildiğiniz gibi tazminat ve ablukayla ilgili son iki madde üzerinde nihai mutabakat sağlandıktan sonra anlaşmanın imzalanması ve ilişkilerin normalleşme sürecinin başlaması planlanıyor."