Her ilişkinize "bu kez doğru insan" kabulüyle başlıyor, bittiğinde "yine nasıl yanıldım be..." mi diyorsunuz? Daha kötüsü, her ilişki bitişinde kendinizi daha da tükenmiş, aşka meşke daha bile inançsızlaşmış mı hissediyorsunuz? Yaşıtlarınız patır kütür evleniyorlar, siz kendinize ve çevrenize özgürlüğün ne kadar tatlı olduğundan bahsediyorsunuz, ama kafanızın içinde sürekli annenizin "seni de evlendiremedik bir türlü..." serzenişlerini mi duyuyorsunuz?
Öncelikle, kulübe hoşgeldiniz.
İşler on yıllar önce olduğu kadar kolay değil; toplumların ilişkilere bakışından tutun da, karşınızdakini tanıyabileceğiniz fırsatlar bütününe kadar her şey değişti. Öncelikle daha bireysel bir jenerasyonun üyeleriyiz; karşımızdakini ince eleyip sık dokuyarak değerlendirebildiğimiz bir dönemdeyiz, onu hayatımızda tutup tutmayacağımıza karar verme lüksüne sahibiz.
Yani, yaşasın medeniyet
Peki değerlendirilecek bunca şeyin arasında, en çok neye bakmak gerek?
Yanlış kişiyle ilişki yaşadığınızın 5 göstergesiGIF
Nasıl anlaşılacak karşınızdakinin doğru insan olup olmadığı? En azından kısa sayılmayacak bir süre birlikte olabileceğinizi anlasaydınız… Vaktinizi boşa harcamasaydınız keşke, değil mi?
İşte size mutlaka dikkat etmeniz gereken bir takım noktalar:
1. Sevgiliniz garsona durduk yere kötü mü davranıyor?
Flörtünüzle bir kafeye, bir restorana gittiniz... Flörtünüz garsonun en küçük hatasında, üstelik büyütülecek hiçbir şey de yokken ters ters konuşmaya, garsona sert çıkmaya başladı. Kötü haber: Bu davranış, flörtünüzün insanlara genel olarak böyle davrandığının bir numaralı göstergesidir.
Size tabii ki öyle davranmaz, çünkü halâ sizi tavlamaya çalışıyor. Peki ya tavladıktan sonra?
2. 'Ciddi ilişki' kafasına çok çabuk girdi mi?
Siz biraz daha ağırdan alan bir tipsiniz diyelim... Öncelikle onu daha iyi tanımak, az evvel sıralamaya başladığımız maddelerde nasıl bir performans gösteriyor görmek istiyorsunuz. Ama o ilişkiyi sürekli daha ciddi seviyelere taşımak mı istiyor?
Bir başka deyişle, "biz şimdi neyiz" "eh, bana ne zaman taşınırsın artık" ya da "nişanı martta yapsak temmuzda da bir yaz düğünü patlar" gibi cümleleri erkenden duymaya mı başladınız?Kötü haber: Kendine güveni zayıf olan biri var karşınızda.
3. Sorumsuzluğun kitabını mı yazıyor?
Teoman şarkılarında geçen "Büyümeyen Adam Sendromu", uluslararası lügattaki ismiylePeter Pan Sendromu da bir başka tehlikle.
Bahsettiğimiz sorumsuzluğu üç ana başlıkta inceleyebiliriz:
-Her şeyi limitini bir türlü tutturamadığı, son ödeme tarihlerini paso geçirdiği kredi kartlarıyla mı ödemeye çalışıyor? Ekonomik sorumsuzluğa sağlıklı bir ilişkide yer yok, hele ülke ekonomisi böyleyken hiç yok!
-Planlarına ve özel hayatına ailesini çok mu fazla dahil ediyor? Daha da beteri, halâ ailesiyle mi yaşıyor? Türkiye’de pek geçerli bir önerme olmayabilir tabii, ama bu işin ideali, ilişki taraflarının kendi evlerinde yaşamaları, kendi ayakları üzerinde durmalarıdır. Artık 15 yaşında değiliz, değil mi?
-Sosyal ortamlarda çok mu patavatsızca konuşuyor? Hemen tekrarlayalım: Artık 15 yaşında değiliz.
4. Ufak ufak takılmaktan öte, bildiğiniz size saygısızlık mı yapıyor?
Küçük sataşmalar, tatlış dalga geçmeler bu mevzunun doğasında var... Ama bu hareketlerin de bir sınırı olmalı.
Eğer küçük sataşmalar ve dalga geçmeler tatlışlıklarını erken saldıysa, bıyık altından iğnelemeye ve hattâ saygısızlığa dönüştüyse kötü haber: siz bu ilişkide çok kırılırsınız, çok.
5. Sizin ilgi alanlarınıza fazla mı ilgisiz?
O zaman nasıl olacak ki bu iş? Karşınızda yalnızca kendi ilgi alanlarını önemseyen, sizin ilgilendiklerinizi paylaşmaya değer bulmayan bencil biri varsa... Nasıl olacak ki bu iş zaten.
Tüm bunların yanı sıra, bir de doğru sinyaller var tabii
Örneğin az evvel belirttiğimiz beş günahta olabildiğine temiz olmaları harika bir sinyal. Mesela Tarkan eminiz ki hepsinde temizdir, tam bir örnek, tam bir canımız kendisi!
Bunların yanı sıra, kendi hisleri ve düşüncelerini size en anlaşılır biçimde aktarabilen, size de aynı şeyi yapma fırsatı tanıyan insanlar tercih sebebiniz olmalı. Herhangi bir konuda tutkulu olmaları da onları avantajlı konuma sokacaktır: Bu konu iş de olabilir, bir hobi de olabilir, her şey olabilir. Ve en önemlisi, hatalarını kabul ve itiraf etme erdemine sahip insanlara bakının.
Çünkü klişe bir laftır ama; herkes hata yapar, önemli olan hatayı kabul etmektir
Öncelikle, kulübe hoşgeldiniz.
İşler on yıllar önce olduğu kadar kolay değil; toplumların ilişkilere bakışından tutun da, karşınızdakini tanıyabileceğiniz fırsatlar bütününe kadar her şey değişti. Öncelikle daha bireysel bir jenerasyonun üyeleriyiz; karşımızdakini ince eleyip sık dokuyarak değerlendirebildiğimiz bir dönemdeyiz, onu hayatımızda tutup tutmayacağımıza karar verme lüksüne sahibiz.
Yani, yaşasın medeniyet
Peki değerlendirilecek bunca şeyin arasında, en çok neye bakmak gerek?
Yanlış kişiyle ilişki yaşadığınızın 5 göstergesiGIF
Nasıl anlaşılacak karşınızdakinin doğru insan olup olmadığı? En azından kısa sayılmayacak bir süre birlikte olabileceğinizi anlasaydınız… Vaktinizi boşa harcamasaydınız keşke, değil mi?
İşte size mutlaka dikkat etmeniz gereken bir takım noktalar:
1. Sevgiliniz garsona durduk yere kötü mü davranıyor?
Flörtünüzle bir kafeye, bir restorana gittiniz... Flörtünüz garsonun en küçük hatasında, üstelik büyütülecek hiçbir şey de yokken ters ters konuşmaya, garsona sert çıkmaya başladı. Kötü haber: Bu davranış, flörtünüzün insanlara genel olarak böyle davrandığının bir numaralı göstergesidir.
Size tabii ki öyle davranmaz, çünkü halâ sizi tavlamaya çalışıyor. Peki ya tavladıktan sonra?
2. 'Ciddi ilişki' kafasına çok çabuk girdi mi?
Siz biraz daha ağırdan alan bir tipsiniz diyelim... Öncelikle onu daha iyi tanımak, az evvel sıralamaya başladığımız maddelerde nasıl bir performans gösteriyor görmek istiyorsunuz. Ama o ilişkiyi sürekli daha ciddi seviyelere taşımak mı istiyor?
Bir başka deyişle, "biz şimdi neyiz" "eh, bana ne zaman taşınırsın artık" ya da "nişanı martta yapsak temmuzda da bir yaz düğünü patlar" gibi cümleleri erkenden duymaya mı başladınız?Kötü haber: Kendine güveni zayıf olan biri var karşınızda.
3. Sorumsuzluğun kitabını mı yazıyor?
Teoman şarkılarında geçen "Büyümeyen Adam Sendromu", uluslararası lügattaki ismiylePeter Pan Sendromu da bir başka tehlikle.
Bahsettiğimiz sorumsuzluğu üç ana başlıkta inceleyebiliriz:
-Her şeyi limitini bir türlü tutturamadığı, son ödeme tarihlerini paso geçirdiği kredi kartlarıyla mı ödemeye çalışıyor? Ekonomik sorumsuzluğa sağlıklı bir ilişkide yer yok, hele ülke ekonomisi böyleyken hiç yok!
-Planlarına ve özel hayatına ailesini çok mu fazla dahil ediyor? Daha da beteri, halâ ailesiyle mi yaşıyor? Türkiye’de pek geçerli bir önerme olmayabilir tabii, ama bu işin ideali, ilişki taraflarının kendi evlerinde yaşamaları, kendi ayakları üzerinde durmalarıdır. Artık 15 yaşında değiliz, değil mi?
-Sosyal ortamlarda çok mu patavatsızca konuşuyor? Hemen tekrarlayalım: Artık 15 yaşında değiliz.
4. Ufak ufak takılmaktan öte, bildiğiniz size saygısızlık mı yapıyor?
Küçük sataşmalar, tatlış dalga geçmeler bu mevzunun doğasında var... Ama bu hareketlerin de bir sınırı olmalı.
Eğer küçük sataşmalar ve dalga geçmeler tatlışlıklarını erken saldıysa, bıyık altından iğnelemeye ve hattâ saygısızlığa dönüştüyse kötü haber: siz bu ilişkide çok kırılırsınız, çok.
5. Sizin ilgi alanlarınıza fazla mı ilgisiz?
O zaman nasıl olacak ki bu iş? Karşınızda yalnızca kendi ilgi alanlarını önemseyen, sizin ilgilendiklerinizi paylaşmaya değer bulmayan bencil biri varsa... Nasıl olacak ki bu iş zaten.
Tüm bunların yanı sıra, bir de doğru sinyaller var tabii
Örneğin az evvel belirttiğimiz beş günahta olabildiğine temiz olmaları harika bir sinyal. Mesela Tarkan eminiz ki hepsinde temizdir, tam bir örnek, tam bir canımız kendisi!
Bunların yanı sıra, kendi hisleri ve düşüncelerini size en anlaşılır biçimde aktarabilen, size de aynı şeyi yapma fırsatı tanıyan insanlar tercih sebebiniz olmalı. Herhangi bir konuda tutkulu olmaları da onları avantajlı konuma sokacaktır: Bu konu iş de olabilir, bir hobi de olabilir, her şey olabilir. Ve en önemlisi, hatalarını kabul ve itiraf etme erdemine sahip insanlara bakının.
Çünkü klişe bir laftır ama; herkes hata yapar, önemli olan hatayı kabul etmektir