Işık saçan canlıların en bilinenleri ateş böcekleridir. Bilim adamları yıllardır sürdürdükleri araştırmalarında ateş böceklerinin ürettikleri kadar verimli bir ışık üretmeye çalışmaktadırlar. Işıktan maksimum verim elde eden ve neredeyse hiç enerji kaybetmeyen ateş böcekleri, bu özellikleri nedeniyle sürekli araştırma konusu olurlar.
Gerçekte bir canlının ışık üretmesi, aynı zamanda da bu ışığın ısısından etkilenmemesi son derece şaşırtıcıdır. Çünkü bilindiği gibi günümüz teknolojisi ile gerçekleştirilen ışık üretiminde, mutlaka bir sıcaklık açığa çıkar ve bu sıcaklık dadışarıya ısı enerjisi olarak verilir. Dolayısıyla bu durumda ışık üreten canlıların da zarar görmesi gerekmektedir. Oysa ışık üreten canlılarda kusursuz bir tasarım vardır. Kendi ürettikleri sıcaklıktan hiç etkilenmezler. Çünkü genellikle bu canlılar ışık ürettikleri sırada çok fazlamiktarlarda bir sıcaklık da açığa çıkmaz. Vücut sistemleri buna uygun olarak tasarlanmıştır.
Deniz altı canlıları, böcekler ve daha pek çok canlı türü kendi ışıklarını kendileri üretirler. Her birinin ışığı üretim şekilleri, kullanım alanları, süreleri ve üretilen ışığın cinsi gibi özellikleri birbirinden çok farklıdır.
Her canlıya kullanabileceği niteliklerde ışık üretebileceği sistemi veren, bu sistemin devamlılığını sağlayan ise elbette canlıların kendileri değildir. Tesadüfler sonucunda ışık üreten organların ortaya çıkması mümkün değildir. Işık saçan tüm canlılar Allahın üstün yaratma sanatının tecellisidir. Allah sonsuz bilgi, akıl ve kudretinin delillerini, yarattığı canlılarvasıtasıyla bizlere tanıtmaktadır.
IŞIK ÜRETEN COMB JELLY
Comb Jelly tıpkı deniz anaları ve deniz Anemonları gibi hassas canlılardandır. Genellikle mikroskobik bitkiler ve küçük deniz hayvanları ile beslenirler. Bazıları avlarını tıpkı balık oltası gibi suda hareket eden yapışkan dokunaçları ile yakalar. Bir türün ise çok geniş bir biçimde açılabilen ve diğer Comb Jellyler de dahil olmak üzere pek çok canlıyı yutabilen ağızları vardır. Comb Jellynin vücudunda sıra halinde ince tüyler bulunur. Bu tüylerini suda kendini ileri doğru itebilmek için kullanır. Bundan başka hemen hemen tümünün sırtında tıpkı dikiş yerine benzeyen, özel ışık üretebilen hücreler bulunmaktadır. Türlerin de kendi içlerinde ilginç özellikleri vardır. Örneğin kırmızı Comb Jelly dokunulduğunda parlar. Aynı zamanda suya parıldayan, ışıklı taneler bırakabilir. Bu, düşmanlar için kullanılan bir şaşırtma yöntemidir.
IŞIK SAÇAN MÜREKKEP BALIKLARI
Deniz diplerinde yaşayan küçük mürekkep balıklarının gözlerinin ve dokunaçlarının üzerinde ışık saçan organlar bulunmaktadır. Bu organlar bir yandan mürekkep balıklarının planktonları kendilerine çekebilmeleri için ışıldak (projektör) görevi görürken bir yandan da planktonları yakalayabilmeleri için kapan görevi görür
BÖCEKLERİN IŞIKLA ANLAŞMALARI
Böceklerin kullandıkları anlaşma yollarından bir tanesi de ışıktır. Allah tarafından kendilerine verilmiş olan ışık üretme yeteneği sayesinde pek çok böcek türü ışık saçarak birbirlerine mesaj gönderir. Örneğin güneş battığında ortaya çıkan yetişkin iki erkek ateş böceği eş bulabilmek için etrafa birlikte işaretler gönderir. Bundan başka kandil böcekleri de düşmanlarını uyarmak için sürekli olarak parıldayan kuyruklarını kullanır. Mangrov ağaçlarında bulunan Pteropteryx
ATEŞ BÖCEKLERİ
Üzeri ateş böcekleri ile kaplanmış bir ağaç karanlıkta çok sayıda lamba ile aydınlatılıyormuş gibi görünür.
Ateş böcekleri vücutlarının içinde gerçekleşen kimyasal reaksiyonlar sonucu ürettikleri yeşil-sarı ışıklarla tanınan böceklerdir. Haberleşmek ve çiftleşme mesajı verebilmek için bu ışıkları kullanan ateş böceklerinde türe göre ışıldama uzunluğu değişir. Ayrıca bazı türlerde, dişiyi cezbetmek için önce erkek ışıldarken, bir diğerinde çağrıyı dişiler yapabilir. Bazı türler ise ışıklarını kendilerini savunmak için kullanır. Saçtıkları ışık aynı zamanda tadlarının kötü olduğu mesajını da iletir. Bundan başka ateş böceklerinin sadece erkeklerinin kanatları vardır. Erkekler çiftleşebilmek için uçarak dişi ateş böceklerini ararlar. Çiftleşme gerçekleştikten sonra dişi, yumurtalarını bir kayanın ya da bitki örtüsünün altına bırakır. Beş hafta sonra, yumurtalar kırılır ve larvalar çıkar. Ateş böceklerinin başka bir özelliği de hayatlarının her safhasında gelişme halinde olmalarıdır.
IŞIKLI DEMİR YOLU KURTLARI
Demir yolu kurdu ismini, kafasındaki parlak kırmızı ışık ve saçtığı ışıktan dolayı gece yolculuk eden bir trenin pencerelerini andıran gövdesi nedeniyle almıştır. Demir yolu kurdu, Güney ve Orta Amerikada yaşar ve çok seyrek olarak ortaya çıkar. Sadece geceleri yiyecek bulmak için ortaya çıkan bu canlı eğer kendini bir tehlike altında hissederse, birden kafasındaki ve vücudundaki ışıkları yakar ve düşmanını uzak durması için uyarır. Bu ışık gösterisi sırasında, başı ateşkırmızısı ve vücudu da soluk yeşil-sarı gibi bir renk alır.
Normal zamanlarda demir yolu kurtlarının rengi, kütüklerin ya da kayaların altında saklanmasına yardımcı olan donuk bir kahverengidir.
Demir yolu kurdunun kullandığı ışıklar vücudunda gerçekleşen kimyasal reaksiyonlar sayesinde üretilir. Demir yolu kurdunun vücudunun her bir kenarında soluk renkte yeşil-sarı ışık saçan 11 tane spot bulunmaktadır. Işıklarının tamamını bir kerede veya zaman içinde birkaç kerede yakabilir. Dişi demir yolu kurtlarının ise sadece başında parlak kırmızı bir ışık bulunur.
Dişi, yumurtalarını yerin altındaki yuvasına bırakır ve kurda benzeyen larvalar yumurtalardan çıkana kadar üzerlerine kıvrılarak onları korur. Yaklaşık bir yıl sonra larva pupaya dönüşür. Pupa evresinden sonraki bir ay içinde ise pupa yetişkin haline gelir.
MYCENA CYANOPHOS MANTARLARI
Mycena cyanophos gecenin karanlığında ışık saçan bir mantar türüdür. Bu mantarın solungaçları karanlıkta flaşsız fotoğraf çekmek için bile yeterli olacak kadar kuvvetli bir ışık yayar. Söz konusu mantar gibi bir canlının nasıl olup da bu kadar güçlü bir ışık yaydığı bilim adamları için cevaplanması gereken bazı sorular oluşturmuştur. Bunun üzerine mantarın ışığı nasıl ürettiğini bulmak için araştırmalar yapan bilim adamları, bazı enzimlerin oksijenle birleşmeleri sonucunda bu ışığın oluştuğunu tahmin etmektedirler. Mycena cyanophos mantarlarında enzim üreten ve seri kimyasal işlemler başlatan bir sistem vardır. Bilim adamlarının ancak uzun araştırmalar yaparak nasıl işlediğini bulabildikleri bu sistem sayesinde mantarlar ışık üretir. Böyle bir sistemin bu mantar türünde tesadüfen ortaya çıkmış olması elbette ki imkansızdır. Mantarın sahip olduğu ışık üretme sistemi bir tasarımın varlığını gösterir. Bu, Allahın yaratış mucizelerinden biridir. Allah herşeyi eksiksiz yaratandır.
IŞIK SAÇAN MANTARTÜRLERİ
Canlı ya da ölü maddelerle beslenen mantarlar yiyeceklerinin üzerini ince bir iplikle sarmalar ve besleyici kısmını emer. Mantarların tropik orman ve ağaçlıklarda yaşayan yaklaşık 40 kadar türü kendi yeşil ya da mavi-yeşil ışıklarını üretir. Bazıları geceleri parlar. Diğerleri ise ağaç dallarında ve gövdelerinde büyür ve üzerinde bulundukları ağaç kabuğunu da aydınlatırlar. Bu, sporlarını dağıtabilecek böceklerin dikkatini çekmek için kullandıkları bir yöntemdir. Örneğin bal mantarının köke benzeyen ipleri ağaca yaslandıkça parıldar. Mantarlar, mikroskopla görülebilecek küçüklükte küf üretenlerden, Armillaria bulbosa gibi kapladığı alan kilometrelerce kare olan türlere kadar değişiklik gösterebilir
IŞIKLI MÜREKKEP BALIĞI
Bir tür mürekkep balığı kimyasal olarak mavi-beyaz bir ışık üretir. Vücudu ve dokunaçları mücevhere benzeyen organlarla kaplıdır. Bu mürekkep balığının özelliği; kendisini kamufle edebilmek için ışığın rengini, yoğunluğunu ve çevresini kaplayan şeye göre açısını değiştirebilmesidir. Dişi mürekkep balıklarının çiftleşmeden önce erkeği cezbetmek için ya da kendisini koruma amaçlı ışık ürettiği düşünülmektedir. Yukarıdan gelen ışığa göre ayarlama yaparak kendilerini suyun içinde düşmanlarına karşı görünmez hale getirebilirler.
Bazı mürekkep balığı türleri ise düşmanlarını şaşırtmak için suya parlak renkli bir mukus bulutu fırlatır. Bu arada yaptıkları bu hareket sayesinde kaçmak için vakit kazanırlar. Bazı türler saatte 40 km.ye varan bir hızla mürekkep fırlatabilir.
Mürekkep balıkları güçlü ve hızlı yüzen balıklardır. Hareket etme sistemleri de son derece şaşırtıcıdır. Vücutlarından içeri-dışarı su pompalaAllahdanKorkAllahdanKor kAllahdanKorkAllahda nKorkAllah danKork hareket ederler.Buraya kadar sayılan tüm özellikleri mürekkep balıklarındaki tasarımdan sadece birkaç örnektir. Bu örneksiz tasarım tüm evreni yaratıcı olan Allaha aittir
GÜMÜŞ RENKLİ BALTA BALIĞI
Balta balığı ismini gümüş renkli, keskin şekilli ve baltayı andıran narin kuyruğundan dolayı almıştır. Balta balıkları küçük, parlak ve gümüş renklidir. Gün ışığının az olduğu zamanlarda, suyun yaklaşık 500 m. derininde saklanırlar ama geceleri beslenme amacıyla 300 m. kadar yüzeye çıkarlar. Diğer birçok derin deniz balığı gibi, karınlarının alt kısmında ışık üreten organlar bulunur. Bu organların içerisinde, kimyasal maddeler tepkimeye girer ve dışarıya gün ışığına uygun olan ve kendisini denizin aşağı kesimlerindeki düşmanlarından saklayan soluk, mavi bir ışık verir. Balta balığı, vücudunun altında mavimsi ışık yayabilen yaklaşık 100 kadar ışık organına sahiptir.
BAKTERİLERİ KULLANARAK IŞIK ÜRETEN BALIKLAR
Bazı balıklar ihtiyaçları olan ışığı bakterilerle sürdürdükleri ortak yaşam sayesinde üretirler. Örneğin adını vücudunu kaplayan zırha benzeyen pullardan alan çam kozalağı balığı, çenesinin altındaki iki ışık organında yaşayan milyonlarca bakterinin yardımı ile ışık üretir. Bundan başka Midilli balığının da boğazının arka kısmında, bakteri dolu iki ışık bezi bulunmaktadır. Balık bu sayede ara sıra yanıp sönerek veya sürekli biçimde ışık gönderebilir.
DENİZDEKİ YAKAMOZUN SIRRI: OSTRACODLAR
Karayib Denizinde yaşayan ve ışık üreten birçok deniz hayvanından biri de, yüzlerce hatta daha fazla türü bulunan Ostracodlardır. Ostracodlar bir susam tohumundan daha büyük olmayan kabuklu canlılardır, fakat birçok canlının yapamadığı şeyleri yapar ve vücutlarında ışık üretirler. Ostracodlar ışık saçan zerreleri üst dudaklarının içinde bulunan bazı bezlerden bırakır. Yalnızca erkek Ostracodlar ışık üretir. Her gece güneş battıktan yaklaşık olarak 1 saat sonra yüzlerce erkek Ostracod, dişileri kendilerine çekebilmek için ışık saçmaya başlar. Erkek Ostracodlar etrafta yüzerken arkalarında parıldayan noktalardan oluşan bir iz bırakır. Yakamoz olarak adlandırılan bu iz nedeniyle Ostracodların bulunduğu sularda binlerce küçük, parlak ışık yanıyormuşgibi olur.
KORUNMAK İÇİN IŞIK ÜRETEN CANLILAR
Deniz yıldızları, denizkestaneleri, tüylü yıldızlar gibi canlılar "dikenli hayvanlar" olarak adlandırılır. Bu hayvanların birçoğunun derisi savunma amacıyla kullandıkları keskin dikenlerle kaplıdır. Deniz kıyılarında, mercan kayalıklarında ve deniz yataklarında yaşarlar.
Bu canlılar düşmanlarından korunmak için kendi ışıklarını üretir. Parlak kollara ya da omurgalara sahip olan bu canlılar kendilerine saldırı olduğunda suda ışık bulutları oluşturabilir.
Korunmak için ışık üreten canlılara başka bir örnek olarak da bir denizyıldızı türünü verebiliriz. Bu denizyıldızı denizin yaklaşık 1000 m. dibinde yaşamaktadır. Kollarının ucundan parlak yeşil-mavi ışıklar saçar. Işıklı uyarısı düşmanlarına kötü bir tadı olduğunu bildirmek içindir. Yine başka bir denizyıldızı türü ise kendisine saldırıldığında parlamaya başlar ve düşmanı uzaklaştırmak için kollarından birini düşmana doğru fırlatır. Bu, denizyıldızının kullandığı önemli bir savunma taktiğidir. Kopan kolun beyaz ışık saçmaya devam etmesi düşmanın dikkatini kola yöneltir. Denizyıldızı da bu sırada kaçar
EL FENERİ BALIĞI
Gece olduğunda, el feneri balığı kayalıklarda ya da mercanların arasında saklandığı yerinden çıkar. Herhangi bir ışığa karşı çok dikkatlidir ve eğer ay ışığı çok parlaksa ya da herhangi bir dalgıcın ışığını görürse hemen saklanır. Karanlığın sağladığı emniyetle birlikte el feneri balığı ışığını, avını bulabilmek, düşmanlarını şaşırtabilmek ve türdeşleriile iletişim kurmak için kullanır. Parlak ışıklar, gözlerinin altındaki büyük organlar tarafından üretilir. Bu organlar, balığın kanına karışan oksijen ve şekerle beslenen ışık saçan milyonlarca bakteriden oluşur. Balık ışığı açıp, kapatabilir ve yiyecek ararken istediği yöne çevirebilir. Ürettiği ışık o kadar güçlüdür ki, otuz metrelik mesafeden bile görülebilir. Aslında, tek bir el feneri balığından gelen ışık bile küçük bir odayı aydınlatmak için yeterlidir. El feneri balığı bir çeşit kepenk görevi gören göz kapakları sayesinde ışığını yakıp, kapatabilir.
Gerçekte bir canlının ışık üretmesi, aynı zamanda da bu ışığın ısısından etkilenmemesi son derece şaşırtıcıdır. Çünkü bilindiği gibi günümüz teknolojisi ile gerçekleştirilen ışık üretiminde, mutlaka bir sıcaklık açığa çıkar ve bu sıcaklık dadışarıya ısı enerjisi olarak verilir. Dolayısıyla bu durumda ışık üreten canlıların da zarar görmesi gerekmektedir. Oysa ışık üreten canlılarda kusursuz bir tasarım vardır. Kendi ürettikleri sıcaklıktan hiç etkilenmezler. Çünkü genellikle bu canlılar ışık ürettikleri sırada çok fazlamiktarlarda bir sıcaklık da açığa çıkmaz. Vücut sistemleri buna uygun olarak tasarlanmıştır.
Deniz altı canlıları, böcekler ve daha pek çok canlı türü kendi ışıklarını kendileri üretirler. Her birinin ışığı üretim şekilleri, kullanım alanları, süreleri ve üretilen ışığın cinsi gibi özellikleri birbirinden çok farklıdır.
Her canlıya kullanabileceği niteliklerde ışık üretebileceği sistemi veren, bu sistemin devamlılığını sağlayan ise elbette canlıların kendileri değildir. Tesadüfler sonucunda ışık üreten organların ortaya çıkması mümkün değildir. Işık saçan tüm canlılar Allahın üstün yaratma sanatının tecellisidir. Allah sonsuz bilgi, akıl ve kudretinin delillerini, yarattığı canlılarvasıtasıyla bizlere tanıtmaktadır.
IŞIK ÜRETEN COMB JELLY
Comb Jelly tıpkı deniz anaları ve deniz Anemonları gibi hassas canlılardandır. Genellikle mikroskobik bitkiler ve küçük deniz hayvanları ile beslenirler. Bazıları avlarını tıpkı balık oltası gibi suda hareket eden yapışkan dokunaçları ile yakalar. Bir türün ise çok geniş bir biçimde açılabilen ve diğer Comb Jellyler de dahil olmak üzere pek çok canlıyı yutabilen ağızları vardır. Comb Jellynin vücudunda sıra halinde ince tüyler bulunur. Bu tüylerini suda kendini ileri doğru itebilmek için kullanır. Bundan başka hemen hemen tümünün sırtında tıpkı dikiş yerine benzeyen, özel ışık üretebilen hücreler bulunmaktadır. Türlerin de kendi içlerinde ilginç özellikleri vardır. Örneğin kırmızı Comb Jelly dokunulduğunda parlar. Aynı zamanda suya parıldayan, ışıklı taneler bırakabilir. Bu, düşmanlar için kullanılan bir şaşırtma yöntemidir.
IŞIK SAÇAN MÜREKKEP BALIKLARI
Deniz diplerinde yaşayan küçük mürekkep balıklarının gözlerinin ve dokunaçlarının üzerinde ışık saçan organlar bulunmaktadır. Bu organlar bir yandan mürekkep balıklarının planktonları kendilerine çekebilmeleri için ışıldak (projektör) görevi görürken bir yandan da planktonları yakalayabilmeleri için kapan görevi görür
BÖCEKLERİN IŞIKLA ANLAŞMALARI
Böceklerin kullandıkları anlaşma yollarından bir tanesi de ışıktır. Allah tarafından kendilerine verilmiş olan ışık üretme yeteneği sayesinde pek çok böcek türü ışık saçarak birbirlerine mesaj gönderir. Örneğin güneş battığında ortaya çıkan yetişkin iki erkek ateş böceği eş bulabilmek için etrafa birlikte işaretler gönderir. Bundan başka kandil böcekleri de düşmanlarını uyarmak için sürekli olarak parıldayan kuyruklarını kullanır. Mangrov ağaçlarında bulunan Pteropteryx
ATEŞ BÖCEKLERİ
Üzeri ateş böcekleri ile kaplanmış bir ağaç karanlıkta çok sayıda lamba ile aydınlatılıyormuş gibi görünür.
Ateş böcekleri vücutlarının içinde gerçekleşen kimyasal reaksiyonlar sonucu ürettikleri yeşil-sarı ışıklarla tanınan böceklerdir. Haberleşmek ve çiftleşme mesajı verebilmek için bu ışıkları kullanan ateş böceklerinde türe göre ışıldama uzunluğu değişir. Ayrıca bazı türlerde, dişiyi cezbetmek için önce erkek ışıldarken, bir diğerinde çağrıyı dişiler yapabilir. Bazı türler ise ışıklarını kendilerini savunmak için kullanır. Saçtıkları ışık aynı zamanda tadlarının kötü olduğu mesajını da iletir. Bundan başka ateş böceklerinin sadece erkeklerinin kanatları vardır. Erkekler çiftleşebilmek için uçarak dişi ateş böceklerini ararlar. Çiftleşme gerçekleştikten sonra dişi, yumurtalarını bir kayanın ya da bitki örtüsünün altına bırakır. Beş hafta sonra, yumurtalar kırılır ve larvalar çıkar. Ateş böceklerinin başka bir özelliği de hayatlarının her safhasında gelişme halinde olmalarıdır.
IŞIKLI DEMİR YOLU KURTLARI
Demir yolu kurdu ismini, kafasındaki parlak kırmızı ışık ve saçtığı ışıktan dolayı gece yolculuk eden bir trenin pencerelerini andıran gövdesi nedeniyle almıştır. Demir yolu kurdu, Güney ve Orta Amerikada yaşar ve çok seyrek olarak ortaya çıkar. Sadece geceleri yiyecek bulmak için ortaya çıkan bu canlı eğer kendini bir tehlike altında hissederse, birden kafasındaki ve vücudundaki ışıkları yakar ve düşmanını uzak durması için uyarır. Bu ışık gösterisi sırasında, başı ateşkırmızısı ve vücudu da soluk yeşil-sarı gibi bir renk alır.
Normal zamanlarda demir yolu kurtlarının rengi, kütüklerin ya da kayaların altında saklanmasına yardımcı olan donuk bir kahverengidir.
Demir yolu kurdunun kullandığı ışıklar vücudunda gerçekleşen kimyasal reaksiyonlar sayesinde üretilir. Demir yolu kurdunun vücudunun her bir kenarında soluk renkte yeşil-sarı ışık saçan 11 tane spot bulunmaktadır. Işıklarının tamamını bir kerede veya zaman içinde birkaç kerede yakabilir. Dişi demir yolu kurtlarının ise sadece başında parlak kırmızı bir ışık bulunur.
Dişi, yumurtalarını yerin altındaki yuvasına bırakır ve kurda benzeyen larvalar yumurtalardan çıkana kadar üzerlerine kıvrılarak onları korur. Yaklaşık bir yıl sonra larva pupaya dönüşür. Pupa evresinden sonraki bir ay içinde ise pupa yetişkin haline gelir.
MYCENA CYANOPHOS MANTARLARI
Mycena cyanophos gecenin karanlığında ışık saçan bir mantar türüdür. Bu mantarın solungaçları karanlıkta flaşsız fotoğraf çekmek için bile yeterli olacak kadar kuvvetli bir ışık yayar. Söz konusu mantar gibi bir canlının nasıl olup da bu kadar güçlü bir ışık yaydığı bilim adamları için cevaplanması gereken bazı sorular oluşturmuştur. Bunun üzerine mantarın ışığı nasıl ürettiğini bulmak için araştırmalar yapan bilim adamları, bazı enzimlerin oksijenle birleşmeleri sonucunda bu ışığın oluştuğunu tahmin etmektedirler. Mycena cyanophos mantarlarında enzim üreten ve seri kimyasal işlemler başlatan bir sistem vardır. Bilim adamlarının ancak uzun araştırmalar yaparak nasıl işlediğini bulabildikleri bu sistem sayesinde mantarlar ışık üretir. Böyle bir sistemin bu mantar türünde tesadüfen ortaya çıkmış olması elbette ki imkansızdır. Mantarın sahip olduğu ışık üretme sistemi bir tasarımın varlığını gösterir. Bu, Allahın yaratış mucizelerinden biridir. Allah herşeyi eksiksiz yaratandır.
IŞIK SAÇAN MANTARTÜRLERİ
Canlı ya da ölü maddelerle beslenen mantarlar yiyeceklerinin üzerini ince bir iplikle sarmalar ve besleyici kısmını emer. Mantarların tropik orman ve ağaçlıklarda yaşayan yaklaşık 40 kadar türü kendi yeşil ya da mavi-yeşil ışıklarını üretir. Bazıları geceleri parlar. Diğerleri ise ağaç dallarında ve gövdelerinde büyür ve üzerinde bulundukları ağaç kabuğunu da aydınlatırlar. Bu, sporlarını dağıtabilecek böceklerin dikkatini çekmek için kullandıkları bir yöntemdir. Örneğin bal mantarının köke benzeyen ipleri ağaca yaslandıkça parıldar. Mantarlar, mikroskopla görülebilecek küçüklükte küf üretenlerden, Armillaria bulbosa gibi kapladığı alan kilometrelerce kare olan türlere kadar değişiklik gösterebilir
IŞIKLI MÜREKKEP BALIĞI
Bir tür mürekkep balığı kimyasal olarak mavi-beyaz bir ışık üretir. Vücudu ve dokunaçları mücevhere benzeyen organlarla kaplıdır. Bu mürekkep balığının özelliği; kendisini kamufle edebilmek için ışığın rengini, yoğunluğunu ve çevresini kaplayan şeye göre açısını değiştirebilmesidir. Dişi mürekkep balıklarının çiftleşmeden önce erkeği cezbetmek için ya da kendisini koruma amaçlı ışık ürettiği düşünülmektedir. Yukarıdan gelen ışığa göre ayarlama yaparak kendilerini suyun içinde düşmanlarına karşı görünmez hale getirebilirler.
Bazı mürekkep balığı türleri ise düşmanlarını şaşırtmak için suya parlak renkli bir mukus bulutu fırlatır. Bu arada yaptıkları bu hareket sayesinde kaçmak için vakit kazanırlar. Bazı türler saatte 40 km.ye varan bir hızla mürekkep fırlatabilir.
Mürekkep balıkları güçlü ve hızlı yüzen balıklardır. Hareket etme sistemleri de son derece şaşırtıcıdır. Vücutlarından içeri-dışarı su pompalaAllahdanKorkAllahdanKor kAllahdanKorkAllahda nKorkAllah danKork hareket ederler.Buraya kadar sayılan tüm özellikleri mürekkep balıklarındaki tasarımdan sadece birkaç örnektir. Bu örneksiz tasarım tüm evreni yaratıcı olan Allaha aittir
GÜMÜŞ RENKLİ BALTA BALIĞI
Balta balığı ismini gümüş renkli, keskin şekilli ve baltayı andıran narin kuyruğundan dolayı almıştır. Balta balıkları küçük, parlak ve gümüş renklidir. Gün ışığının az olduğu zamanlarda, suyun yaklaşık 500 m. derininde saklanırlar ama geceleri beslenme amacıyla 300 m. kadar yüzeye çıkarlar. Diğer birçok derin deniz balığı gibi, karınlarının alt kısmında ışık üreten organlar bulunur. Bu organların içerisinde, kimyasal maddeler tepkimeye girer ve dışarıya gün ışığına uygun olan ve kendisini denizin aşağı kesimlerindeki düşmanlarından saklayan soluk, mavi bir ışık verir. Balta balığı, vücudunun altında mavimsi ışık yayabilen yaklaşık 100 kadar ışık organına sahiptir.
BAKTERİLERİ KULLANARAK IŞIK ÜRETEN BALIKLAR
Bazı balıklar ihtiyaçları olan ışığı bakterilerle sürdürdükleri ortak yaşam sayesinde üretirler. Örneğin adını vücudunu kaplayan zırha benzeyen pullardan alan çam kozalağı balığı, çenesinin altındaki iki ışık organında yaşayan milyonlarca bakterinin yardımı ile ışık üretir. Bundan başka Midilli balığının da boğazının arka kısmında, bakteri dolu iki ışık bezi bulunmaktadır. Balık bu sayede ara sıra yanıp sönerek veya sürekli biçimde ışık gönderebilir.
DENİZDEKİ YAKAMOZUN SIRRI: OSTRACODLAR
Karayib Denizinde yaşayan ve ışık üreten birçok deniz hayvanından biri de, yüzlerce hatta daha fazla türü bulunan Ostracodlardır. Ostracodlar bir susam tohumundan daha büyük olmayan kabuklu canlılardır, fakat birçok canlının yapamadığı şeyleri yapar ve vücutlarında ışık üretirler. Ostracodlar ışık saçan zerreleri üst dudaklarının içinde bulunan bazı bezlerden bırakır. Yalnızca erkek Ostracodlar ışık üretir. Her gece güneş battıktan yaklaşık olarak 1 saat sonra yüzlerce erkek Ostracod, dişileri kendilerine çekebilmek için ışık saçmaya başlar. Erkek Ostracodlar etrafta yüzerken arkalarında parıldayan noktalardan oluşan bir iz bırakır. Yakamoz olarak adlandırılan bu iz nedeniyle Ostracodların bulunduğu sularda binlerce küçük, parlak ışık yanıyormuşgibi olur.
KORUNMAK İÇİN IŞIK ÜRETEN CANLILAR
Deniz yıldızları, denizkestaneleri, tüylü yıldızlar gibi canlılar "dikenli hayvanlar" olarak adlandırılır. Bu hayvanların birçoğunun derisi savunma amacıyla kullandıkları keskin dikenlerle kaplıdır. Deniz kıyılarında, mercan kayalıklarında ve deniz yataklarında yaşarlar.
Bu canlılar düşmanlarından korunmak için kendi ışıklarını üretir. Parlak kollara ya da omurgalara sahip olan bu canlılar kendilerine saldırı olduğunda suda ışık bulutları oluşturabilir.
Korunmak için ışık üreten canlılara başka bir örnek olarak da bir denizyıldızı türünü verebiliriz. Bu denizyıldızı denizin yaklaşık 1000 m. dibinde yaşamaktadır. Kollarının ucundan parlak yeşil-mavi ışıklar saçar. Işıklı uyarısı düşmanlarına kötü bir tadı olduğunu bildirmek içindir. Yine başka bir denizyıldızı türü ise kendisine saldırıldığında parlamaya başlar ve düşmanı uzaklaştırmak için kollarından birini düşmana doğru fırlatır. Bu, denizyıldızının kullandığı önemli bir savunma taktiğidir. Kopan kolun beyaz ışık saçmaya devam etmesi düşmanın dikkatini kola yöneltir. Denizyıldızı da bu sırada kaçar
EL FENERİ BALIĞI
Gece olduğunda, el feneri balığı kayalıklarda ya da mercanların arasında saklandığı yerinden çıkar. Herhangi bir ışığa karşı çok dikkatlidir ve eğer ay ışığı çok parlaksa ya da herhangi bir dalgıcın ışığını görürse hemen saklanır. Karanlığın sağladığı emniyetle birlikte el feneri balığı ışığını, avını bulabilmek, düşmanlarını şaşırtabilmek ve türdeşleriile iletişim kurmak için kullanır. Parlak ışıklar, gözlerinin altındaki büyük organlar tarafından üretilir. Bu organlar, balığın kanına karışan oksijen ve şekerle beslenen ışık saçan milyonlarca bakteriden oluşur. Balık ışığı açıp, kapatabilir ve yiyecek ararken istediği yöne çevirebilir. Ürettiği ışık o kadar güçlüdür ki, otuz metrelik mesafeden bile görülebilir. Aslında, tek bir el feneri balığından gelen ışık bile küçük bir odayı aydınlatmak için yeterlidir. El feneri balığı bir çeşit kepenk görevi gören göz kapakları sayesinde ışığını yakıp, kapatabilir.