en uzun hangi canlı yaşıyor
Dünyamızdaki canlılar arasında en kısa ömürlü olanlar böcekler. En uzun yaşama rekoru ne bir insanda ne de başka bir memelide: Antarktik sularında yaşayan deniz süngerinin ömrü 10.000 yılı buluyor!
Yaş otuz beş yolun yarısı eder, Dante gibi ortalarındayız ömrün... Cahit Sıtkı Tarancı’nın ünlü Otuz Beş Yaş şiiri böyle başlıyor. Şair ne kadar doğru söylemiş değil mi? Gerçi son 30-40 yıl içinde insan ömrü uzadı. Ama daha uzun ömürlü insanlar genelde zengin endüstri ülkelerinde yaşıyorlar.
Örneğin Batı Avrupalıların ortalama yaşam süresi 79, Amerikalıların 80 iken Afrikalılar ortalama olarak 55 yıl yaşayabiliyorlar sadece. Böylece insanın dünya genelindeki ortalama ömrü 73 yıl kadar oluyor ki bu durumda Tarancı’nın şiiri hala güncelliğini koruyor demek. Dünya üzerindeki diğer bazı canlı türleri için otuz beş yaş henüz bebeklik yaşı iken kimi canlılar bu kadar uzun ömrü rüyalarında bile göremezler. Mesela Ephemoptera sineğinin olgunlaşma evresi bir ila dört ay kadar devam eder ama bir günlük "evlilik uçuşundan" sonra çiftleşir, yumurtalarını bırakır ve ölür. Toplam iki ila dört hafta kadar yaşayan Ephemoptera en kısa ömürlü canlılardan biridir. Çiğneme mekanizmaları körelmiş ve bağırsakları da işlevsiz olduğu için sinekler beslenemezler, bu yüzden de kısa ömrünü "evlilik uçuşu", çiftleşme ve yumurtlama için harcıyorlar.
Arılar altı hafta
Yaz aylarında çalışan işçi arılar yaklaşık olarak altı hafta ya da sekiz yüz kilometre uçacak kadar yaşarlar. Onlar kadar etkin olmayan kış ekibinin ömrü ise aşağı yukarı dokuz ay kadardır. Fakat yalnızca böcekler dünyasında değil memeliler arasında da bazı hayvanlar dünyayı çok çabuk terk etmek zorunda kalıyorlar.
Mesela cüce farenin (Soricidae) ortalama yaşam süresi topu topu iki yıldır, çünkü biyolojik saati çok hızlı çalışır. Bunun bir nedeni beden ağırlığıdır. Minik bedenine rağmen çok fazla sıcaklık yayan fare, kaybolan enerjisini sürekli yenilemek için, bir günde neredeyse kendi ağırlığı kadar besin alır, dolayısıyla da farenin metabolizması dinlenme sürecinde bile mesela bir file göre çok daha etkindir. Fil dev cüssesine karşın çok daha az enerji harcamakta.
Yani buradan şu sonucu çıkarabiliriz: küçük bedenli olan ve çok fazla beslenmek zorunda kalan canlılar daha kısa, büyük bedenli ve daha az enerji harcayan canlılar ise daha uzun ömürlü oluyorlar. Fare yüksek enerji sarfiyatı yüzünden bir dezavantaja daha sahip. "Hayat motorunun" işleyebilmesi için genelde oksijene ihtiyaç duyar.
Ama bazı oksijen molekülleri yakılmamakta ve serbest radikaller ya da reaktif oksijen türleri olarak beden hücrelerine zarar verirler. Ve fare gibi metabolizması hızlı çalışan canlılarda da bu çok sık görülür.
Yaşam süresi üzerinde üreme de etkili. Çok erken yaşta üreyen çok yavrulayan canlılar genelde uzun yaşamazlar. Fareler iki ila altı aylık olduklarında üremeye yatkın hale gelirken, filler ancak on iki ila on beş yaşında yavrulamaya başlar. Farenin gebeliği dört hafta, filinki ise iki yıl devam eder.
Uzun yaşama rekoru süngerde
Hayvanlar dünyasında en uzun yaşayanlar dev kaplumbağalar. Galapagos kaplumbağaları (Geochelone elephantopus abingdoni) olarak bilinen bu hayvanların için hayat yetmişinde yeni başlıyor.
Seyşel kaplumbağasından (Geochelone gigantea) sonra en büyük kara kaplumbağası olan Galapagos kaplumbağası, aşağı yukarı bir metrelik zırh gibi kabuğuyla 250 kilo gelir.
Dev kaplumbağa 200 yıllık ömrünü her şeyden önce düşük kalp frekansına (belli bir süre içindeki kalp atışları) borçlu. Kalp ne kadar hızlı atarsa yaşam süresi o denli kısalır. Seksen yıl kadar yaşayan normal kara kaplumbağaları ve papağanların kalp frekansı çok yavaştır mesela.
Uzun yaşama alanında rekor sahibi olan belki de Güney Kutbu denizlerinde yaşayan süngerlerdir. Çok soğuk sularda ve kıt besinle yaşamalarına rağmen Antarktik süngerleri sıcak bölge süngerlerine kıyasla çok daha uzun yaşarlar.
Bilim adamları bu omurgasız canlıların iki metre uzunluğunda olanlarını bile buldular, oysa sıcak sularda yaşayan örnekleri olsa olsa 20cm’dir. Güney kutbundaki uç koşullarda metabolizma çok yavaş işlediğinden, dev süngerler bu kadar çok büyüyebilmek için yüzyıllar boyu yaşıyorlar demek.
Dünyanın en yaşlı canlısı gerçekten de Ross Denizi’ndeki iki metre uzunluğundaki dev bir süngerdir. Bilimsel adı Rossellidae olan bu sünger tam 10.000 yaşında!
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] | Click this bar to view the full image. |
Dünyamızdaki canlılar arasında en kısa ömürlü olanlar böcekler. En uzun yaşama rekoru ne bir insanda ne de başka bir memelide: Antarktik sularında yaşayan deniz süngerinin ömrü 10.000 yılı buluyor!
Yaş otuz beş yolun yarısı eder, Dante gibi ortalarındayız ömrün... Cahit Sıtkı Tarancı’nın ünlü Otuz Beş Yaş şiiri böyle başlıyor. Şair ne kadar doğru söylemiş değil mi? Gerçi son 30-40 yıl içinde insan ömrü uzadı. Ama daha uzun ömürlü insanlar genelde zengin endüstri ülkelerinde yaşıyorlar.
Örneğin Batı Avrupalıların ortalama yaşam süresi 79, Amerikalıların 80 iken Afrikalılar ortalama olarak 55 yıl yaşayabiliyorlar sadece. Böylece insanın dünya genelindeki ortalama ömrü 73 yıl kadar oluyor ki bu durumda Tarancı’nın şiiri hala güncelliğini koruyor demek. Dünya üzerindeki diğer bazı canlı türleri için otuz beş yaş henüz bebeklik yaşı iken kimi canlılar bu kadar uzun ömrü rüyalarında bile göremezler. Mesela Ephemoptera sineğinin olgunlaşma evresi bir ila dört ay kadar devam eder ama bir günlük "evlilik uçuşundan" sonra çiftleşir, yumurtalarını bırakır ve ölür. Toplam iki ila dört hafta kadar yaşayan Ephemoptera en kısa ömürlü canlılardan biridir. Çiğneme mekanizmaları körelmiş ve bağırsakları da işlevsiz olduğu için sinekler beslenemezler, bu yüzden de kısa ömrünü "evlilik uçuşu", çiftleşme ve yumurtlama için harcıyorlar.
Arılar altı hafta
Yaz aylarında çalışan işçi arılar yaklaşık olarak altı hafta ya da sekiz yüz kilometre uçacak kadar yaşarlar. Onlar kadar etkin olmayan kış ekibinin ömrü ise aşağı yukarı dokuz ay kadardır. Fakat yalnızca böcekler dünyasında değil memeliler arasında da bazı hayvanlar dünyayı çok çabuk terk etmek zorunda kalıyorlar.
Mesela cüce farenin (Soricidae) ortalama yaşam süresi topu topu iki yıldır, çünkü biyolojik saati çok hızlı çalışır. Bunun bir nedeni beden ağırlığıdır. Minik bedenine rağmen çok fazla sıcaklık yayan fare, kaybolan enerjisini sürekli yenilemek için, bir günde neredeyse kendi ağırlığı kadar besin alır, dolayısıyla da farenin metabolizması dinlenme sürecinde bile mesela bir file göre çok daha etkindir. Fil dev cüssesine karşın çok daha az enerji harcamakta.
Yani buradan şu sonucu çıkarabiliriz: küçük bedenli olan ve çok fazla beslenmek zorunda kalan canlılar daha kısa, büyük bedenli ve daha az enerji harcayan canlılar ise daha uzun ömürlü oluyorlar. Fare yüksek enerji sarfiyatı yüzünden bir dezavantaja daha sahip. "Hayat motorunun" işleyebilmesi için genelde oksijene ihtiyaç duyar.
Ama bazı oksijen molekülleri yakılmamakta ve serbest radikaller ya da reaktif oksijen türleri olarak beden hücrelerine zarar verirler. Ve fare gibi metabolizması hızlı çalışan canlılarda da bu çok sık görülür.
Yaşam süresi üzerinde üreme de etkili. Çok erken yaşta üreyen çok yavrulayan canlılar genelde uzun yaşamazlar. Fareler iki ila altı aylık olduklarında üremeye yatkın hale gelirken, filler ancak on iki ila on beş yaşında yavrulamaya başlar. Farenin gebeliği dört hafta, filinki ise iki yıl devam eder.
Uzun yaşama rekoru süngerde
Hayvanlar dünyasında en uzun yaşayanlar dev kaplumbağalar. Galapagos kaplumbağaları (Geochelone elephantopus abingdoni) olarak bilinen bu hayvanların için hayat yetmişinde yeni başlıyor.
Seyşel kaplumbağasından (Geochelone gigantea) sonra en büyük kara kaplumbağası olan Galapagos kaplumbağası, aşağı yukarı bir metrelik zırh gibi kabuğuyla 250 kilo gelir.
Dev kaplumbağa 200 yıllık ömrünü her şeyden önce düşük kalp frekansına (belli bir süre içindeki kalp atışları) borçlu. Kalp ne kadar hızlı atarsa yaşam süresi o denli kısalır. Seksen yıl kadar yaşayan normal kara kaplumbağaları ve papağanların kalp frekansı çok yavaştır mesela.
Uzun yaşama alanında rekor sahibi olan belki de Güney Kutbu denizlerinde yaşayan süngerlerdir. Çok soğuk sularda ve kıt besinle yaşamalarına rağmen Antarktik süngerleri sıcak bölge süngerlerine kıyasla çok daha uzun yaşarlar.
Bilim adamları bu omurgasız canlıların iki metre uzunluğunda olanlarını bile buldular, oysa sıcak sularda yaşayan örnekleri olsa olsa 20cm’dir. Güney kutbundaki uç koşullarda metabolizma çok yavaş işlediğinden, dev süngerler bu kadar çok büyüyebilmek için yüzyıllar boyu yaşıyorlar demek.
Dünyanın en yaşlı canlısı gerçekten de Ross Denizi’ndeki iki metre uzunluğundaki dev bir süngerdir. Bilimsel adı Rossellidae olan bu sünger tam 10.000 yaşında!