4 – 18 Mayıs Pazartesi FRİDA "KALABALIK MONOLOG"/ İkimetrekare Tiyatro
Yazan ve Yöneten: Emre Özerden
Proje Koordinatörü: Çiğdem Akyürek
Oynayanlar: Özge Özel, Cansu Saka, Emre Akarsu, Emre Özerden
Proje Asistanları: Cansu Bolat, Caner Saka
Tek perde/60 dk.
Meksika ve 40’lı yaşlarına yaklaşan Frida Kahlo.
Devrim, arzular, adamlar, kadınlar ve mavi ev.
Yaşamı pahasına; ruhu bedeniyle lades tutuşan bir kadın.
Sancıları, felçli bacağı, kırık omurgası, iltihaplı eli... 32 ameliyat, sekiz korse ve bir kadın.
Aklını, ruhunu ve yaşamını verdiği yirmi beş yıllık dostu, idolü ve sevgilisi ressam Diego.
Boyalar, ağrı kesiciler, fırçalar, röntgenler, sinir hapları, mektuplar, virgüller ve çok fazla acı.
Ya da yalnızca aşk.
5 Mayıs Salı - AKTÖR KEAN / Tiyatro Tatavla
Aktör Kean, İngiliz sahnesinin hükümdarı haline gelen, taşkınlıkları İngiltere de olduğu kadar Amerika da da dillere destan olan, büyük romantik oyuncuların birincisi, Shakespeare in eşsiz yorumcusu Edmund Kean in yaşamını anlatıyor
Londra'da ilk kez 1814 yılında Drury Lane Tiyatrosu'nda sahneye çıkan ve oyunculuğundaki yalın gerçek, tutku ve ateşle eleştirmenleri şaşkına çeviren Edmund Kean, ilk yıllarda çektiği yoksulluk kendisine sanatında belli bir disiplin sağlasa da, üne kavuşur kavuşmaz, hızla baş aşağı gitmeye başladı. Büyüklük hastalığı sınır tanımayan, perde aralarında soyunma odasına gelen fahişeler işini bitirmeden, perdenin açılmasına izin vermeyen Kean, sahnelerin tek egemeni olarak kalmaya kararlıydı. Ancak durumunu koruyabilmek için kusursuz oynamaya, kendini aşmaya gücü kalmayan Edmund Kean, Drury Lane'de bir korku ve dehşet dönemi başlattı, yanında alkış alan oyuncu hemen kovuluyordu, eksen karakteri Kean olmayan hiçbir yeni tragedyanın oynanma şansı yoktu. Çok fazla yükseldiği için düşmesi de baş döndürücü olan Edmund Kean, 45 yaşında öldüğünde, bela okuyanı, tiksineni çoktu fakat ondaki ölümsüzlük havasını sezenler, böyle bir sanatçıyı görecek kadar yaşadıklarına şükredenler de vardı.
Ödüllü çevirmen Sevgi Sanlı'nın Türkçeleştirdiği tek kişilik oyunda, daha önce Cihan Ünal’ın canlandırdığı Edmund Kean'i, 2007 Sadri Alışık Yardımcı Rolde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü sahibi Eraslan Sağlam oynuyor. Aynı oyun geçtiğimiz sezon Eraslan Sağlam’a Direklerarası En İyi Tek kişilik Prodüksiyon Ödülü, Kültür Vakfı En İyi Erkek Oyuncu Ödülü ve Rotary Meslek Hizmet Ödülü de kazandırmıştı.
Yazan: Raymund FitzSimons
Çeviren: Sevgi Sanlı
Yönetmen: Tolga Yeter
Yönetmen Yardımcısı: Ezgi Dabak
Kostüm: Canan Göknil
Dekor: Sibel Taka
Işık: İsmail Oğuz
Müzik Direktörü: Alican Kargın
Fotoğraf: Yasin Toruloğlu Oynayan: Eraslan Sağlam
İki perde, 1 saat 15 dakika
6 Mayıs Çarşamba – 16 Mayıs Cumartesi – 27 Mayıs Çarşamba
DÎSKO 5NO’LU \ Destar Tiyatro
Diyarbakır 5 No’lu cezaevi vahşeti üzerine bir deneme... Bir vahşet anlatısı…
'Disko' (Disiplin koğuşu), Türkiye’de bilindiği üzere askeri bir işkencehanedir. '5No’lu” ise bu işkencehanenin bir halka karşı soykırım düzeyinde deneme tahtasıdır.
Bir örümcek, bir sinek, bir fare, bir köpek, bir gardiyan ve bir mahkûm tek vücutta dile geliyorlar. Aklın ve hayal gücünün sınırlarını zorlayan insanlık dışı bir vahşeti anlatıyorlar.
Oyun metni 'Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi' ile ilgili yazılmış anı, araştırma, belgesel çalışması ve görüşmeler kaynak alınarak yazılmış kurmaca bir metindir. Oyun, reji ve oyunculuk denemeleri, sade dekoru, ışığı ve konusuyla seyirci üzerinde çok sert bir etki yaratıyor.
Nivîskar/Yazan: Mîrza Metîn
Derhêner/Yöneten: Berfîn Zenderlîoğlu
Lîstikvan/Oynayan: Mîrza Metîn
Sêwirînerê Dikê/Sahne Tasarım: Metîn Çelik
Sêwirînerê Ronahiyê/Işık Tasarım: Alev Topal
Mûzîk: Nizamettin Ariç / Wêneyên Xewnan
Vîdeo: Pia Rönicke & Zeynel Abidin Kızılyaprak
Afîş: Metin Çelik
Asîstan: Adar Baran Değer, Alan Ciwan, Sevgi Turan
Wergera jor nivîs ê/Türkçe üst yazı çevirisi: Nazê Yerlikaya
Efekt: Alan Ciwan, Adar Baran Değer
Wêne/Fotoğraf: Nazım Serhat Fırat
1 Perde, 60 dk. / Kürtçe. Oyunda Türkçe ve İngilizce üst yazı kullanılmaktadır.
Xelat/Ödül:
2011 NTVmsnbc yılın en iyileri seçkisinde “yılın en iyi 5 oyunu” arasına seçildi.
2012 TiyatroTiyatro Dergisi Ödülleri “yılın erkek oyuncusu” ödülü.
2012 XII. Direklerarası Seyirci Ödülleri “en iyi tek kişilik prodüksiyon” ödülü.
2012 TiyatroTiyatro Dergisi Ödülleri yılın yapımı, yılın yönetmeni, yılın oyuncusu, yılın ışık tasarımı adayı.
2012 Hürriyet gazetesi seçkisinde “yılın en iyi on perfornansı” arasına seçildi.
2012 Tiyatronline “yılın en iyi tiyatro fotoğrafı” ödülü.
7 – 14 – 28 Mayıs Perşembe - MERHEBA / Destar Tiyatro
Sahne uzamında yan yana duran bir Genç Kadın ve Genç Adam; 'Dil'in kimliklendirdiği, ötekileştirdiği, 'Dil' ile var olan ve yine 'Dil' ile yok olan iki siluet.
Ve sesler, dünyanın her dilinden sesler, rüyalarında bile ana dilini unutmayacağını fısıldayan sesler. Ve 'kadın sesleri' ayrı ayrı dillerden, aynı duygularla anlatan kadın sesleri, birinin gözyaşı diğerinin yanağından süzülen kadınların... Kürtçe, Türkçe, Galisyanca...
Merheba oyunu, İrfan Güler ve Pepa Baamonde’nin Türkçeye çevirdikleri Galisya’lı yazar Sèchu Sende’nin “Rüyalarımda Bile Dilimi Kaybetmeyeceğim” adlı kitabındaki “Pusula İğnesi” ve “Galisyanca Konuşmaya Başlamak İçin Pratik Bilgiler” adlı öykülerinden Fatma Onat'ın yaptığı serbest bir uyarlamadır.
Merheba, Mirza Metin'in tasarladığı anadil temalı, dört farklı yazar ve yönetmenin yer aldığı dört oyunlu projenin ilk oyunudur.
Merheba
Sêwirîneriya Projeyê/Proje Tasarım: Mîrza Metîn
Sêwirîner û Derhêner/Tasarlayan ve Yöneten: Mehmet Atak
Adapteker/Oyunlaştıran: Fatma Onat
Monologên Jina Zimanê Wê Jêbûyî/Dili Kesilen Kadının Monologları: Aslı Erdoğan
Dramaturjî: Sevin Okyay & Çetin Ok & Gülsüm Ekinci
Derhênera Alîgir /Yardımcı Yönetmen: Kamer Yıldız Ok
Muzîk/Müzik: Ahmet Aslan & Şirin Pancaroğlu
Sêwirîneriya Bizavê/Hareket Tasarımı: Can Bora
Sêwirîneriya Ronahiyê/Işık Tasarımı: Mîrza Metîn
Sêwirîneriya Dekorê/Dekor Tasarım: Marta Montevecchi
Sêwirîneriya Cil û Bergan/Kostüm Tasarım: Hilal Polat
Sêwirîneriya Makyajê/Makyaj Tasarımı: Suzan Kardeş
Sêwirîneriya Vîdeo/Video Tasarım: Adar Bozbay
Efekt: Gökçe Selim
Koreografiya Fotografan/Fotoğraf Koreografisi: Can Bora
Wêne/Fotoğraf: Nâzım Serhat Fırat
Afîş Grafîk: Metin Çelik
Broşür Grafik: Yazı Köz
Rahênerên Bizavan/Hareket Çalıştırıcısı: Can Bora & Gonca Gümüşayak
Rahênera Zimanê Tirkî/Türkçe Dil Koçu: Güler Kazmacı
Rahênerê Zimanê Kurdî/Kürtçe Dil Koçu: Alan Ciwan
Wergera Kurdî/Kürtçe Çeviri: Kawa Nemir & Alan Ciwan
Wergera Galîsyanî/Galisyanca Çeviri: İrfan Güler & Pepa Baamonde
Fotokêşên Aktuel/Aktüel Fotoğraf: Burçin Korkmaz & Bülent Yazıcıoğlu
Video Montaj: Koray Ayvaz
Bikaranîna Meqyajê/Makyaj Uygulama: Fitnat Budak
Asîstanê Derhêner/Yönetmen Asistanı: Mehmet Emrah Hamşioğlu
Lîstikvanên Li Pişt Sehnê/Sahne Arkası Oyuncuları: Sadin Yeşiltaş & Felat Erkozan & Yazı Köz/Arda Uğurlu & Çetin Ok
Lîstikvan/Oyuncular: Nagihan Gürkan & Rıdvan Erdem Kaynarca & Burcu Eken
Lîstikvana Dengê A Bi Kurdî/Kürtçe Ses Oyuncusu: Berfîn Zenderlioğlu
Lîstikvana Dengê A Bi Gaîsyanî/Galîsyanca Ses Oyuncusu: Alicia Beatriz López Gallego
Lîstikvanên Fotografan/Fotoğraf Oyuncuları: Burcu Eken & Çetin Ok & Erkan Aydın Duygun & Hadiye Gündüz & Jale Tozantı & Kerim Can Cingöz & Marta Montevecchi & Mehmet Atak & Mehmet Emrah Hamşioğlu & Mualla Parlak
Dîmena Taybet/Özel Görünüm: Fatmagül Berktay
Koordînatora Giştî û Rawêjkara Çapemeniyê/Genel Koordinatör ve Basın Danışmanı: Nalân Özübek
11 Mayıs Pazartesi – 26 Mayıs Salı - ÇÊNADENGIZÎ (DENİZKIZI) / Destar Tiyatro
'Siz bir yerde gölgesiz yaşamayı bilir misiniz?
Gölgenizin olmadığını fark ederseniz çok korkar mısınız?”
Bir rüyanın içindesin şimdi... Evet sen. Sana diyorum.
Gözetlediğin bir Çênadengizî.
Bir gece duyduğu sesle irkilmiş Çênadengizî
Aşikar etmek istemiş sesin sahibini.
Yüzmüş gelen sese doğru.
Sese yaklaştıkça kaybettiği umudunu bulmuş, kıyıya vuran...
Yaklaştıkça yeniden kaybetmiş...
Ve yeniden bulmuş...
Kıyıya vardığında tam söyleyecekken sözünü
Dili dönmez olmuş.
Buna dayanamamış Çênadengizî, dilini kesip sesin sahibine vermiş.
Bu bir lanet mi bir hediye mi kimse bilememiş...
İrfan Güler ve Pepa Baamonde’nin Türkçeye çevirdikleri Galisya’lı yazar
Sêchu Sende’nin ‘Rüyalarımda Bile Dilimi Kaybetmeyeceğim’ kitabında
'Galisyanca Konuşan İlk Bebek' öyküsünden yola çıkan Ahmet Sami Özbudak,
gördüklerini bambaşka bir uzamda anlatıyor. Rüyayı gerçeğe
dönüştürense Aslı Öngören. Çênadengizî, Mirza Metin'in tasarladığı anadil temalı, dört farklı yazar veyönetmenin yer aldığı dört oyunlu projenin ikinci oyunudur.
Yazan: Ahmet Sami Özbudak
Yöneten: Aslı Öngören
Dramaturji: Sinem Öztürk
Yönetmen Yardımcısı: Meral Balcı Tanış
Oyuncular: Emre Çağrı Akbaba , Gözde Demirtaş
Sahne ve Işık Tasarım: Aslı Öngören
Dekor Uygulama: Erhan Alabaş
Efekt: Gökçe Selim
Fotoğraf: Nazım Serhat Fırat
Afiş Tasarım: Metin Çelik
Zazaca Çeviri: Alişan Önlü
Asistanlar: Ahmet Keskin, Felat Erkozan, Umut Bekdaş
Genel Koordinatör: Nalan Özübek
Proje Tasarım: Mîrza Metîn
Prömiyer: 17 Şubat 2015
Süre: 35 dk.
Teşekkürler: Murat Ersan, Adam Isenberg, Kerem Fidan, Berivan Doğan
12 Mayıs Salı - ÜÇ KADIN BİN TURNA / Tiyatro Tatavla
Sahnede beyaz bir bank ve yan yana oturan üç kadın; bir çocuk gelin, çocuğunu kaybetmiş bir anne ve çocuksu umutlarla çıktığı yolculukta tecavüze uğramış bir kadın… Susturulmuş, ezilmiş, duyguları hapsedilmiş bu üç kadının, tüm kadınların sesine dönüştüğü beden tiyatrosu “3 Kadın Bin Turna… Bir beden tiyatrosu olarak hayata geçen oyun; buruşturulup bir kenara atılmış kağıt parçaları gibi, yere düştüğü anda unutulan bu hayatlara dikkat çekmek için yola çıktı. Kadınlar artık susmasın, susturulmasın, susmak zorunda kalmasın umuduyla perdelerini açan “3 Kadın Bin Turna”; Tiyatro Tatavla’nın ikinci projesi. Konsepti, rejisi ve koreografisi Arda Alpkıray’a ait olan, Eraslan Sağlam’ın danışmanlık yaptığı “3 Kadın Bin Turna”da Ayça Bildik, İrem Erkaya ve Yeşim Egemen Özaydın rol alıyor. Kostümlerini Elif Bayraktar’ın hazırladığı, ışık tasarımını Koray Erhan Doğrul’un yaptığı “3 Kadın Bin Turna”; derdini, bedensel anlatımın önde olduğu performansla tiyatro sahnesine taşıyor.
Geçen sezon Direklerarası En İyi Koreografi Ödülü ve Lions Klübü Özel Ödülü’nü de kucaklayan “3 Kadın Bin Turna”yı bu sezon Tiyatro Tatavla’nın kendi sahnesi Tatavla SAHNE’de izleyebilirsiniz!
Yazan: Arda Alpkıray
Yöneten: Arda Alpkıray
Oyuncular: Ayça Bildik, İrem Erkaya, Yeşim Egemen Özaydın
Koreografi: Arda Alpkıray
Danışman: Eraslan Sağlam
Kostüm: Elif Bayraktar,
Işık Tasarımı: Koray Erhan Doğrul
Tek perde / 50 dakika
13 Mayıs Çarşamba - GİT – GEL DOLAP / Tiyatro Dalga
Ben ve Gus ilk kez geldikleri bir bodrum katında "işlerini" yapmak için zamanın geçmesini beklemektedirler. En büyük sorunları çayı demlemek gibi görünmektedir. Kapının altından atılan gizemli bir zarftan çıkan kibritlerle bu sorun çözülmüş gibi görünse de bu kez gaz kesilir. Ardından üst kattan aşağı inen bir servis asansörü (git gel dolap) karşılanması mümkün olmayan isteklerle, ikiliyi içinden çıkamadıkları bir kaosun içine sürükler..
Farkında olalım ya da olmayalım, bizim hayatlarımız da tıpkı Ben ve Gus gibi, “yukarıdan bir yerden” gelen talepler ve yönlendirmelerle düzenleniyor. Sürekli olarak bir şey yapmamız, bir şey başarmamız, bir şeye inanmamız, bir şekil içinde yaşamamız isteniyor bizden. Bu istekler tıpkı bir servis asansörünün aşağı yukarı gidip gelişi gibi, düzensiz aralıklarla bize fısıldanıyor, bilincimizin en dip ve kuytu köşelerine işleniyor.
Bir noktada bu dikte işlemini sorgulamaya, “neden” diye sormaya başlayan kişi ise, ister istemez sistem çarklarının dışına doğru bir yolculuğa çıkıyor. Sistemi sorgulamaya başlayanca da, basit bir “çarktan” düşünen bir “bireye” dönüşmeye ve makinenin ondan beklediği şeyi, yani sorgusuz itaati
yerine getirememeye başlıyor. Ve artık düzenin beklentilerini yerine getirmeyen birey, aynı düzenin düşmanı haline geliyor.
20. yüzyılın ikinci yarısında özgün tarzıyla “pintervari” teriminin ortaya çıkmasına neden olan İngiliz oyuz yazarı Harold Pinter’ın en bilinen eseri “Git Gel Dolap”, bizi yarı absürd ve komik bir başlangıçtan, şaşırtıcı bir sona ve kendi yaratıp içinde yaşadığımız sistemi sorgulayan bir finale taşıyor…
Yazan: Harold Pinter
Yöneten: Bülent Özdural
Oyuncular: Özgür Özdural, Tarkan Koç
Süre: 1 saat (1 perde)
23 Mayıs Cumartesi – BEN BİR BAŞKASIDIR / Tiyatro Fobi
"...'düşünüyorum' demek yanlış bir şey... ‘beni düşünüyorlar’ demeli...
Sözcük oyunumu bağışlayın...
BEN bir başkasıdır..." Arthur Rimbaud (1871)
Erdal Baran Şahin tarafından kaleme alınan metin, Arthur Rimbaud 'un bir mektubunda yer verdiği "Ben Bir Başkasıdır" tümcesine odaklanarak yeni bir oyun kuruyor. Ekip, seyircisiyle birlikte bir oyun kurma çabasını daha önceki oyunlarında olduğu gibi bu oyunda da sürdürüyor.Seyirciler salona girerken oyundaki ana karakterin hayatına etki etmiş toplumsal rollerden birini seçerek oyuna dahil oluyor. Ekip, seyircileri oyun boyunca kendi kimlikleri ile değil taşıdıkları rol kimlikleriyle -mış gibi yapmaya yönlendiriyor. TiyatroFobi'nin diğer oyunlarında da olduğu gibi seyircilerin oyuna katılımı tamamen kendiliğindenliye ve gönüllülük esasına dayalı gerçekleşiyor.TiyatroFobi sizleri, Ben Bir Başkasıdır oyununda Bir Başkası olmaya, oyun oynamanın hazzını paylaşmaya ve bir anı sahibi olmaya çağrıyor.
yazan & yöneten : Erdal Baran Şahin
oyuncular : Şirin Öten – Serdar Solkun
yönetmen yardımcısı : Burak Akyol
müzik : Cem Ulu
ses kayıt : Cem Alkan
süre: Tek perde/70 dk
Yazan ve Yöneten: Emre Özerden
Proje Koordinatörü: Çiğdem Akyürek
Oynayanlar: Özge Özel, Cansu Saka, Emre Akarsu, Emre Özerden
Proje Asistanları: Cansu Bolat, Caner Saka
Tek perde/60 dk.
Meksika ve 40’lı yaşlarına yaklaşan Frida Kahlo.
Devrim, arzular, adamlar, kadınlar ve mavi ev.
Yaşamı pahasına; ruhu bedeniyle lades tutuşan bir kadın.
Sancıları, felçli bacağı, kırık omurgası, iltihaplı eli... 32 ameliyat, sekiz korse ve bir kadın.
Aklını, ruhunu ve yaşamını verdiği yirmi beş yıllık dostu, idolü ve sevgilisi ressam Diego.
Boyalar, ağrı kesiciler, fırçalar, röntgenler, sinir hapları, mektuplar, virgüller ve çok fazla acı.
Ya da yalnızca aşk.
5 Mayıs Salı - AKTÖR KEAN / Tiyatro Tatavla
Aktör Kean, İngiliz sahnesinin hükümdarı haline gelen, taşkınlıkları İngiltere de olduğu kadar Amerika da da dillere destan olan, büyük romantik oyuncuların birincisi, Shakespeare in eşsiz yorumcusu Edmund Kean in yaşamını anlatıyor
Londra'da ilk kez 1814 yılında Drury Lane Tiyatrosu'nda sahneye çıkan ve oyunculuğundaki yalın gerçek, tutku ve ateşle eleştirmenleri şaşkına çeviren Edmund Kean, ilk yıllarda çektiği yoksulluk kendisine sanatında belli bir disiplin sağlasa da, üne kavuşur kavuşmaz, hızla baş aşağı gitmeye başladı. Büyüklük hastalığı sınır tanımayan, perde aralarında soyunma odasına gelen fahişeler işini bitirmeden, perdenin açılmasına izin vermeyen Kean, sahnelerin tek egemeni olarak kalmaya kararlıydı. Ancak durumunu koruyabilmek için kusursuz oynamaya, kendini aşmaya gücü kalmayan Edmund Kean, Drury Lane'de bir korku ve dehşet dönemi başlattı, yanında alkış alan oyuncu hemen kovuluyordu, eksen karakteri Kean olmayan hiçbir yeni tragedyanın oynanma şansı yoktu. Çok fazla yükseldiği için düşmesi de baş döndürücü olan Edmund Kean, 45 yaşında öldüğünde, bela okuyanı, tiksineni çoktu fakat ondaki ölümsüzlük havasını sezenler, böyle bir sanatçıyı görecek kadar yaşadıklarına şükredenler de vardı.
Ödüllü çevirmen Sevgi Sanlı'nın Türkçeleştirdiği tek kişilik oyunda, daha önce Cihan Ünal’ın canlandırdığı Edmund Kean'i, 2007 Sadri Alışık Yardımcı Rolde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü sahibi Eraslan Sağlam oynuyor. Aynı oyun geçtiğimiz sezon Eraslan Sağlam’a Direklerarası En İyi Tek kişilik Prodüksiyon Ödülü, Kültür Vakfı En İyi Erkek Oyuncu Ödülü ve Rotary Meslek Hizmet Ödülü de kazandırmıştı.
Yazan: Raymund FitzSimons
Çeviren: Sevgi Sanlı
Yönetmen: Tolga Yeter
Yönetmen Yardımcısı: Ezgi Dabak
Kostüm: Canan Göknil
Dekor: Sibel Taka
Işık: İsmail Oğuz
Müzik Direktörü: Alican Kargın
Fotoğraf: Yasin Toruloğlu Oynayan: Eraslan Sağlam
İki perde, 1 saat 15 dakika
6 Mayıs Çarşamba – 16 Mayıs Cumartesi – 27 Mayıs Çarşamba
DÎSKO 5NO’LU \ Destar Tiyatro
Diyarbakır 5 No’lu cezaevi vahşeti üzerine bir deneme... Bir vahşet anlatısı…
'Disko' (Disiplin koğuşu), Türkiye’de bilindiği üzere askeri bir işkencehanedir. '5No’lu” ise bu işkencehanenin bir halka karşı soykırım düzeyinde deneme tahtasıdır.
Bir örümcek, bir sinek, bir fare, bir köpek, bir gardiyan ve bir mahkûm tek vücutta dile geliyorlar. Aklın ve hayal gücünün sınırlarını zorlayan insanlık dışı bir vahşeti anlatıyorlar.
Oyun metni 'Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi' ile ilgili yazılmış anı, araştırma, belgesel çalışması ve görüşmeler kaynak alınarak yazılmış kurmaca bir metindir. Oyun, reji ve oyunculuk denemeleri, sade dekoru, ışığı ve konusuyla seyirci üzerinde çok sert bir etki yaratıyor.
Nivîskar/Yazan: Mîrza Metîn
Derhêner/Yöneten: Berfîn Zenderlîoğlu
Lîstikvan/Oynayan: Mîrza Metîn
Sêwirînerê Dikê/Sahne Tasarım: Metîn Çelik
Sêwirînerê Ronahiyê/Işık Tasarım: Alev Topal
Mûzîk: Nizamettin Ariç / Wêneyên Xewnan
Vîdeo: Pia Rönicke & Zeynel Abidin Kızılyaprak
Afîş: Metin Çelik
Asîstan: Adar Baran Değer, Alan Ciwan, Sevgi Turan
Wergera jor nivîs ê/Türkçe üst yazı çevirisi: Nazê Yerlikaya
Efekt: Alan Ciwan, Adar Baran Değer
Wêne/Fotoğraf: Nazım Serhat Fırat
1 Perde, 60 dk. / Kürtçe. Oyunda Türkçe ve İngilizce üst yazı kullanılmaktadır.
Xelat/Ödül:
2011 NTVmsnbc yılın en iyileri seçkisinde “yılın en iyi 5 oyunu” arasına seçildi.
2012 TiyatroTiyatro Dergisi Ödülleri “yılın erkek oyuncusu” ödülü.
2012 XII. Direklerarası Seyirci Ödülleri “en iyi tek kişilik prodüksiyon” ödülü.
2012 TiyatroTiyatro Dergisi Ödülleri yılın yapımı, yılın yönetmeni, yılın oyuncusu, yılın ışık tasarımı adayı.
2012 Hürriyet gazetesi seçkisinde “yılın en iyi on perfornansı” arasına seçildi.
2012 Tiyatronline “yılın en iyi tiyatro fotoğrafı” ödülü.
7 – 14 – 28 Mayıs Perşembe - MERHEBA / Destar Tiyatro
Sahne uzamında yan yana duran bir Genç Kadın ve Genç Adam; 'Dil'in kimliklendirdiği, ötekileştirdiği, 'Dil' ile var olan ve yine 'Dil' ile yok olan iki siluet.
Ve sesler, dünyanın her dilinden sesler, rüyalarında bile ana dilini unutmayacağını fısıldayan sesler. Ve 'kadın sesleri' ayrı ayrı dillerden, aynı duygularla anlatan kadın sesleri, birinin gözyaşı diğerinin yanağından süzülen kadınların... Kürtçe, Türkçe, Galisyanca...
Merheba oyunu, İrfan Güler ve Pepa Baamonde’nin Türkçeye çevirdikleri Galisya’lı yazar Sèchu Sende’nin “Rüyalarımda Bile Dilimi Kaybetmeyeceğim” adlı kitabındaki “Pusula İğnesi” ve “Galisyanca Konuşmaya Başlamak İçin Pratik Bilgiler” adlı öykülerinden Fatma Onat'ın yaptığı serbest bir uyarlamadır.
Merheba, Mirza Metin'in tasarladığı anadil temalı, dört farklı yazar ve yönetmenin yer aldığı dört oyunlu projenin ilk oyunudur.
Merheba
Sêwirîneriya Projeyê/Proje Tasarım: Mîrza Metîn
Sêwirîner û Derhêner/Tasarlayan ve Yöneten: Mehmet Atak
Adapteker/Oyunlaştıran: Fatma Onat
Monologên Jina Zimanê Wê Jêbûyî/Dili Kesilen Kadının Monologları: Aslı Erdoğan
Dramaturjî: Sevin Okyay & Çetin Ok & Gülsüm Ekinci
Derhênera Alîgir /Yardımcı Yönetmen: Kamer Yıldız Ok
Muzîk/Müzik: Ahmet Aslan & Şirin Pancaroğlu
Sêwirîneriya Bizavê/Hareket Tasarımı: Can Bora
Sêwirîneriya Ronahiyê/Işık Tasarımı: Mîrza Metîn
Sêwirîneriya Dekorê/Dekor Tasarım: Marta Montevecchi
Sêwirîneriya Cil û Bergan/Kostüm Tasarım: Hilal Polat
Sêwirîneriya Makyajê/Makyaj Tasarımı: Suzan Kardeş
Sêwirîneriya Vîdeo/Video Tasarım: Adar Bozbay
Efekt: Gökçe Selim
Koreografiya Fotografan/Fotoğraf Koreografisi: Can Bora
Wêne/Fotoğraf: Nâzım Serhat Fırat
Afîş Grafîk: Metin Çelik
Broşür Grafik: Yazı Köz
Rahênerên Bizavan/Hareket Çalıştırıcısı: Can Bora & Gonca Gümüşayak
Rahênera Zimanê Tirkî/Türkçe Dil Koçu: Güler Kazmacı
Rahênerê Zimanê Kurdî/Kürtçe Dil Koçu: Alan Ciwan
Wergera Kurdî/Kürtçe Çeviri: Kawa Nemir & Alan Ciwan
Wergera Galîsyanî/Galisyanca Çeviri: İrfan Güler & Pepa Baamonde
Fotokêşên Aktuel/Aktüel Fotoğraf: Burçin Korkmaz & Bülent Yazıcıoğlu
Video Montaj: Koray Ayvaz
Bikaranîna Meqyajê/Makyaj Uygulama: Fitnat Budak
Asîstanê Derhêner/Yönetmen Asistanı: Mehmet Emrah Hamşioğlu
Lîstikvanên Li Pişt Sehnê/Sahne Arkası Oyuncuları: Sadin Yeşiltaş & Felat Erkozan & Yazı Köz/Arda Uğurlu & Çetin Ok
Lîstikvan/Oyuncular: Nagihan Gürkan & Rıdvan Erdem Kaynarca & Burcu Eken
Lîstikvana Dengê A Bi Kurdî/Kürtçe Ses Oyuncusu: Berfîn Zenderlioğlu
Lîstikvana Dengê A Bi Gaîsyanî/Galîsyanca Ses Oyuncusu: Alicia Beatriz López Gallego
Lîstikvanên Fotografan/Fotoğraf Oyuncuları: Burcu Eken & Çetin Ok & Erkan Aydın Duygun & Hadiye Gündüz & Jale Tozantı & Kerim Can Cingöz & Marta Montevecchi & Mehmet Atak & Mehmet Emrah Hamşioğlu & Mualla Parlak
Dîmena Taybet/Özel Görünüm: Fatmagül Berktay
Koordînatora Giştî û Rawêjkara Çapemeniyê/Genel Koordinatör ve Basın Danışmanı: Nalân Özübek
11 Mayıs Pazartesi – 26 Mayıs Salı - ÇÊNADENGIZÎ (DENİZKIZI) / Destar Tiyatro
'Siz bir yerde gölgesiz yaşamayı bilir misiniz?
Gölgenizin olmadığını fark ederseniz çok korkar mısınız?”
Bir rüyanın içindesin şimdi... Evet sen. Sana diyorum.
Gözetlediğin bir Çênadengizî.
Bir gece duyduğu sesle irkilmiş Çênadengizî
Aşikar etmek istemiş sesin sahibini.
Yüzmüş gelen sese doğru.
Sese yaklaştıkça kaybettiği umudunu bulmuş, kıyıya vuran...
Yaklaştıkça yeniden kaybetmiş...
Ve yeniden bulmuş...
Kıyıya vardığında tam söyleyecekken sözünü
Dili dönmez olmuş.
Buna dayanamamış Çênadengizî, dilini kesip sesin sahibine vermiş.
Bu bir lanet mi bir hediye mi kimse bilememiş...
İrfan Güler ve Pepa Baamonde’nin Türkçeye çevirdikleri Galisya’lı yazar
Sêchu Sende’nin ‘Rüyalarımda Bile Dilimi Kaybetmeyeceğim’ kitabında
'Galisyanca Konuşan İlk Bebek' öyküsünden yola çıkan Ahmet Sami Özbudak,
gördüklerini bambaşka bir uzamda anlatıyor. Rüyayı gerçeğe
dönüştürense Aslı Öngören. Çênadengizî, Mirza Metin'in tasarladığı anadil temalı, dört farklı yazar veyönetmenin yer aldığı dört oyunlu projenin ikinci oyunudur.
Yazan: Ahmet Sami Özbudak
Yöneten: Aslı Öngören
Dramaturji: Sinem Öztürk
Yönetmen Yardımcısı: Meral Balcı Tanış
Oyuncular: Emre Çağrı Akbaba , Gözde Demirtaş
Sahne ve Işık Tasarım: Aslı Öngören
Dekor Uygulama: Erhan Alabaş
Efekt: Gökçe Selim
Fotoğraf: Nazım Serhat Fırat
Afiş Tasarım: Metin Çelik
Zazaca Çeviri: Alişan Önlü
Asistanlar: Ahmet Keskin, Felat Erkozan, Umut Bekdaş
Genel Koordinatör: Nalan Özübek
Proje Tasarım: Mîrza Metîn
Prömiyer: 17 Şubat 2015
Süre: 35 dk.
Teşekkürler: Murat Ersan, Adam Isenberg, Kerem Fidan, Berivan Doğan
12 Mayıs Salı - ÜÇ KADIN BİN TURNA / Tiyatro Tatavla
Sahnede beyaz bir bank ve yan yana oturan üç kadın; bir çocuk gelin, çocuğunu kaybetmiş bir anne ve çocuksu umutlarla çıktığı yolculukta tecavüze uğramış bir kadın… Susturulmuş, ezilmiş, duyguları hapsedilmiş bu üç kadının, tüm kadınların sesine dönüştüğü beden tiyatrosu “3 Kadın Bin Turna… Bir beden tiyatrosu olarak hayata geçen oyun; buruşturulup bir kenara atılmış kağıt parçaları gibi, yere düştüğü anda unutulan bu hayatlara dikkat çekmek için yola çıktı. Kadınlar artık susmasın, susturulmasın, susmak zorunda kalmasın umuduyla perdelerini açan “3 Kadın Bin Turna”; Tiyatro Tatavla’nın ikinci projesi. Konsepti, rejisi ve koreografisi Arda Alpkıray’a ait olan, Eraslan Sağlam’ın danışmanlık yaptığı “3 Kadın Bin Turna”da Ayça Bildik, İrem Erkaya ve Yeşim Egemen Özaydın rol alıyor. Kostümlerini Elif Bayraktar’ın hazırladığı, ışık tasarımını Koray Erhan Doğrul’un yaptığı “3 Kadın Bin Turna”; derdini, bedensel anlatımın önde olduğu performansla tiyatro sahnesine taşıyor.
Geçen sezon Direklerarası En İyi Koreografi Ödülü ve Lions Klübü Özel Ödülü’nü de kucaklayan “3 Kadın Bin Turna”yı bu sezon Tiyatro Tatavla’nın kendi sahnesi Tatavla SAHNE’de izleyebilirsiniz!
Yazan: Arda Alpkıray
Yöneten: Arda Alpkıray
Oyuncular: Ayça Bildik, İrem Erkaya, Yeşim Egemen Özaydın
Koreografi: Arda Alpkıray
Danışman: Eraslan Sağlam
Kostüm: Elif Bayraktar,
Işık Tasarımı: Koray Erhan Doğrul
Tek perde / 50 dakika
13 Mayıs Çarşamba - GİT – GEL DOLAP / Tiyatro Dalga
Ben ve Gus ilk kez geldikleri bir bodrum katında "işlerini" yapmak için zamanın geçmesini beklemektedirler. En büyük sorunları çayı demlemek gibi görünmektedir. Kapının altından atılan gizemli bir zarftan çıkan kibritlerle bu sorun çözülmüş gibi görünse de bu kez gaz kesilir. Ardından üst kattan aşağı inen bir servis asansörü (git gel dolap) karşılanması mümkün olmayan isteklerle, ikiliyi içinden çıkamadıkları bir kaosun içine sürükler..
Farkında olalım ya da olmayalım, bizim hayatlarımız da tıpkı Ben ve Gus gibi, “yukarıdan bir yerden” gelen talepler ve yönlendirmelerle düzenleniyor. Sürekli olarak bir şey yapmamız, bir şey başarmamız, bir şeye inanmamız, bir şekil içinde yaşamamız isteniyor bizden. Bu istekler tıpkı bir servis asansörünün aşağı yukarı gidip gelişi gibi, düzensiz aralıklarla bize fısıldanıyor, bilincimizin en dip ve kuytu köşelerine işleniyor.
Bir noktada bu dikte işlemini sorgulamaya, “neden” diye sormaya başlayan kişi ise, ister istemez sistem çarklarının dışına doğru bir yolculuğa çıkıyor. Sistemi sorgulamaya başlayanca da, basit bir “çarktan” düşünen bir “bireye” dönüşmeye ve makinenin ondan beklediği şeyi, yani sorgusuz itaati
yerine getirememeye başlıyor. Ve artık düzenin beklentilerini yerine getirmeyen birey, aynı düzenin düşmanı haline geliyor.
20. yüzyılın ikinci yarısında özgün tarzıyla “pintervari” teriminin ortaya çıkmasına neden olan İngiliz oyuz yazarı Harold Pinter’ın en bilinen eseri “Git Gel Dolap”, bizi yarı absürd ve komik bir başlangıçtan, şaşırtıcı bir sona ve kendi yaratıp içinde yaşadığımız sistemi sorgulayan bir finale taşıyor…
Yazan: Harold Pinter
Yöneten: Bülent Özdural
Oyuncular: Özgür Özdural, Tarkan Koç
Süre: 1 saat (1 perde)
23 Mayıs Cumartesi – BEN BİR BAŞKASIDIR / Tiyatro Fobi
"...'düşünüyorum' demek yanlış bir şey... ‘beni düşünüyorlar’ demeli...
Sözcük oyunumu bağışlayın...
BEN bir başkasıdır..." Arthur Rimbaud (1871)
Erdal Baran Şahin tarafından kaleme alınan metin, Arthur Rimbaud 'un bir mektubunda yer verdiği "Ben Bir Başkasıdır" tümcesine odaklanarak yeni bir oyun kuruyor. Ekip, seyircisiyle birlikte bir oyun kurma çabasını daha önceki oyunlarında olduğu gibi bu oyunda da sürdürüyor.Seyirciler salona girerken oyundaki ana karakterin hayatına etki etmiş toplumsal rollerden birini seçerek oyuna dahil oluyor. Ekip, seyircileri oyun boyunca kendi kimlikleri ile değil taşıdıkları rol kimlikleriyle -mış gibi yapmaya yönlendiriyor. TiyatroFobi'nin diğer oyunlarında da olduğu gibi seyircilerin oyuna katılımı tamamen kendiliğindenliye ve gönüllülük esasına dayalı gerçekleşiyor.TiyatroFobi sizleri, Ben Bir Başkasıdır oyununda Bir Başkası olmaya, oyun oynamanın hazzını paylaşmaya ve bir anı sahibi olmaya çağrıyor.
yazan & yöneten : Erdal Baran Şahin
oyuncular : Şirin Öten – Serdar Solkun
yönetmen yardımcısı : Burak Akyol
müzik : Cem Ulu
ses kayıt : Cem Alkan
süre: Tek perde/70 dk