‘’ERKEK ARKADAŞ ‘’ ADLI MÜZİKAL İLE KADİKÖY SEYİRCİSİ İSTANBUL DEVLET TİYATROLARINI AYAKTA ALKIŞLADI.
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU SANATÇILARININ ÖZENİLECEK BAŞARISINI KUTLUYORUM…
NYC VEYA LONDRA DEĞİL İSTANBUL !
Tiyatro da müzikalin doğuşu için 19 .yy da özendirici olmuş 20 yy ise belirleyici örneklerle kendini göstermiştir.
Ezgisel bir bütünlük ise daima müzikali bir üst katmana taşımış, müziğin önemi müzikal de özün kavranılmasını sağlamak anlamında dialogların kafiyesel seçimi ile seyircinin beğenisini yükseltmesine yardımcı olmuştur.
Müzikalin dayandığı öyküler kişi ve anlatım bakımından yenilik anlamında da katkı sağlayamadığı gibi müzik,dans ile beslenen bu tür diğer teknik ögelerle de desteklenmiş olup duygusal ve eğlendirici sahne gösterisi olarak tanımlanmıştır.
erkek_arkadas
Hareket ve görsel zenginliğin ön planda olduğu bu tür opera, operet,revü ve vodvil uzantısı olarak da belirlenmiştir.
Sinemanın görsel ve teknik imkanları ile bu alanın yıldızlarının da daima desteğini almış ve U.S.A markası olarak tüm dünya da varlığını öncelikli ve kesintisiz sürdürmüştür.
Müzikal film ,müzikal tiyatro olarak da müzikal tarihi zaman içinde alt başlıklarını oluşturmuştur.
USA,İngiltere,Güney Amerika,Avusturalya ile Avrupa’nın bir çok ülkesinde başarılı müzikal örneklerini izleme şansı daima olmuştur.
Ülkemizde yakın tarihe kadar daha çok müzikli oyunlar yapısında hazırlanan çalışmalar ile müzikal türün karıştırılmasının sıradanlaşması, bu yıl seyrettiğimiz oyunların hem özel hem de devletin tiyatrosunda seyirciyi şaşırtmak anlamında yapılan gerçek anlamda ‘Müzikal’ çalışmaların övücü takdirleri alması gerçekten sevindirici olmuştur.
Kadıköy CKM ‘de izlediğimiz ‘Erkek Arkadaş’ adlı müzikal gerçekten büyük bir emeğin ürünü olarak kış sezonu ortalarından beri perdelerini açmaya devam etmiş ve mart ay’ının ilk günü Kadıköy seyircisi ile buluşmuştur.
İstanbul’un farklı sahnelerinde bu tür, farklı sahne olanakları açısından seyirci ile de buluşturmak gerçekten cesaret işi olarak DT yöneticilerince düşünülmüştür.Yönetimin güveni ise tek yürek olan yönetmen, oyuncu ve teknik ekibin başarısı ile her iki bölgede sağlanmıştır.
Yazar Sandy Wilson, Çeviri Fahrünnisa Kadıbeşegil ve ‘’Erkek Arkadaşım’’
Seyirci , kızlar yurt müdüresi Madam Dubonnet ve yurtta kalan kızların aşkları ile yapılacak bir balo üzerine kurulmuş sevimli öyküye ailelerden bazılarının da olay örgüsüne katkı vermeleri üzerine hareket,müzik,dans üçlüsüne müthiş bir performansla katılmış oyuncuların oluşturduğu bir broadway müzikal örneği ile karşılaşmıştır.
Yönetmen Ebru Kara ve koreografinin yıldızlı başarı ismi Yeşim Alıç için alkışlarımız kesilmemiş, profesyonel dansçıların gölgesinde kalmayan oyuncular için ise alkışlarımızın gücü satırlarımıza kadar gelmiştir…
Başarının hak edilişi ve gurur
‘Erkek Arkadaşım’ adlı müzikalin birinci perdesinin ilk yirmili dakikalarında biraz aradığım müzikal özelliklerin azlığını ya da çok fazla yurt dışı müzikal izleme şansım nedeni ile huysuzluk belirtilerimin kalemime yansıyacağını düşünmüş,sahne tasarımı ile ilgili ayrıntılara da yönelme duygum öne çıkmıştır.
Birinci perde sonu başlayan yükseliş ikinci perde de adım adım kendini gösterirken muhteşem final sahnesi ile yüreklerin ardından da dansın ve müziğin dayanılmaz hazzı ile seyir yerinin aşırı hareketliliğine katıldığımı görmenin mutluluğu, beni başarıyı paylaşmanın üstün anlayış duygusu ile Broadway’den İstanbul’a ,İstanbul’dan Broadway ‘e gururla uçurmuştur…
Orkestra ve Sahne üzerine notlar
Fuat Can Başkır (Trombon),Doğukan Hürkan(Davul),İlhan Atay(Piyano),Göksun Doğan (Klarnet),Şeyda Bulut (Kontrabas),Mehmet SEZER (Trompet)ile harikalar yaratmıştır.
Orkestra’nın sahne üstü camlı bölme detayı ile ikinci perde de tamamiyle sahneye katılımı istenilen etkiyi de kuvvetlendirmek adına Aytuğ Dereli’nin başarısını öne çıkarmış,bank sahnesinde ise düşünce olarak iyi olan bir dekor parça uygulaması seyirci de( Zorlanma ve takılmalar) görsel yorgunluk getirmiştir.Teknik anlamda küçük çözümlemelere ihtiyaç olduğu düşünülmüştür.
Candan Günay Tuna dönem kostümlerini başarı ile sahneye taşımış, müzikal detaylandırma üzerindeki çalışması ise oldukça önemli olmuştur. Müzikal kostümlerdeki saç,başlık,aksesuar hatta biraz kostümler de abartının da olabileceği anlamında küçük dokunuşlara ihtiyaç duyulduğu da hissedilmiştir.
Özellikle erkek danscılarda bedensel farklılıkların göz ardı edilmesi kostümler de sıkıntılı görüntüyü getirmiştir.Pantolonlarda yapılacak pens ‘sel düzenlemelerin bu görüntüyü özellikle dans sahnelerinde temizlemesi ve iyileştiriciliği düşünülmüştür.
Müzikal türün en önemli teknik ögesi olan ışık tasarımında bir usta isim Enver Başar ile karşılaşmış olmak seyirciyi mutlu etmiş ,zor olan en zor olanlardan bir teknik katılım olan ışık çözümü bu usta elden ustaca çıkmıştır.
CKM sahnenin yapısal zorluğunu düşünmüş olmama rağmen renkli ışık süzmelerinin biraz daha sayılarının çoğaltılması anlamında usta’nın desteğine bu tip sahnelerde ihtiyaç olduğunu paylaşmak keyifli olmuştur.
Oyuncular üzerine
Lord Brockhurst ile Lady Brockhurst (Ali Ersin Yenar –Gülben Başer) Oyunculuk anlamında gerçekten sahne üzerinde beden dillerini dans ötesi kullanma başarısına , sahne empatisini de katarak seyircinin sevgisini kazanmak hedefine bu ikili ulaşmıştır.
Madame Dubonnet (Yeşim Alıç) koreografideki başarısını danslarında olduğu gibi oyunculuğu ile de pekiştirmiştir.
Percıval Brown( Barış Arman)Müzikal yapının oyunculuk anlamında önemli bir ismi olmuştur.
Hortense (Çiçek Üstün) Başarılı genç bir isim , İstanbul seyircisi ile buluşmuş, sahne de hem genç dansçılarla hem de oyuncularla kurduğu uyumlu sahne iletişimi ve empatisi ile öne çıkışı gerçekleşmiştir. Özellikle ‘Brown’ telaffuz’undaki tekrarlarında kurduğu iletişimsel seyirci bağı da geleceğin çağırısına dair önemli işaretler vermiştir.
Polly Brown (MERVE Gizem Berger),Tony (Halil İbrahim Irklı ),Bobby Van Husen(Aykut Söyük),Maisie(Nezahat Seza Yeğin),Dulcie(Ayça Akça),Fay (Aydan Güneş),Nancy(Yağmur Şimşek),Marcel(Tunahan Çilingir),Pierre (Melih Şengider ), Alphonse (Kasım Yıldırım Vardar),Rodolphe(H.Cem Çelik),Sylvaın(Alper Aksoy),Antoıne (Fuat Mert Başol), Emilıe (Başak Ova)ile Sandy Wilson ,Çağrı Belen, Melikcan Zaman,Volkan Taha Şeker ,Lale Ertiş Gençtürk,Demet Macunlar, Ayça Akça ‘yı da tüm katkıları için kutlarız…
Teşekkürlerimizi sunarken ,heyecanla Ülkemin Tiyatrosunda yeni ve başarılı çalışmalarda yeniden sizlerle buluşmak üzere…
Füsun Akmen Balkaya
01.Mart.2016/ CKM-K.KÖY
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU SANATÇILARININ ÖZENİLECEK BAŞARISINI KUTLUYORUM…
NYC VEYA LONDRA DEĞİL İSTANBUL !
Tiyatro da müzikalin doğuşu için 19 .yy da özendirici olmuş 20 yy ise belirleyici örneklerle kendini göstermiştir.
Ezgisel bir bütünlük ise daima müzikali bir üst katmana taşımış, müziğin önemi müzikal de özün kavranılmasını sağlamak anlamında dialogların kafiyesel seçimi ile seyircinin beğenisini yükseltmesine yardımcı olmuştur.
Müzikalin dayandığı öyküler kişi ve anlatım bakımından yenilik anlamında da katkı sağlayamadığı gibi müzik,dans ile beslenen bu tür diğer teknik ögelerle de desteklenmiş olup duygusal ve eğlendirici sahne gösterisi olarak tanımlanmıştır.
erkek_arkadas
Hareket ve görsel zenginliğin ön planda olduğu bu tür opera, operet,revü ve vodvil uzantısı olarak da belirlenmiştir.
Sinemanın görsel ve teknik imkanları ile bu alanın yıldızlarının da daima desteğini almış ve U.S.A markası olarak tüm dünya da varlığını öncelikli ve kesintisiz sürdürmüştür.
Müzikal film ,müzikal tiyatro olarak da müzikal tarihi zaman içinde alt başlıklarını oluşturmuştur.
USA,İngiltere,Güney Amerika,Avusturalya ile Avrupa’nın bir çok ülkesinde başarılı müzikal örneklerini izleme şansı daima olmuştur.
Ülkemizde yakın tarihe kadar daha çok müzikli oyunlar yapısında hazırlanan çalışmalar ile müzikal türün karıştırılmasının sıradanlaşması, bu yıl seyrettiğimiz oyunların hem özel hem de devletin tiyatrosunda seyirciyi şaşırtmak anlamında yapılan gerçek anlamda ‘Müzikal’ çalışmaların övücü takdirleri alması gerçekten sevindirici olmuştur.
Kadıköy CKM ‘de izlediğimiz ‘Erkek Arkadaş’ adlı müzikal gerçekten büyük bir emeğin ürünü olarak kış sezonu ortalarından beri perdelerini açmaya devam etmiş ve mart ay’ının ilk günü Kadıköy seyircisi ile buluşmuştur.
İstanbul’un farklı sahnelerinde bu tür, farklı sahne olanakları açısından seyirci ile de buluşturmak gerçekten cesaret işi olarak DT yöneticilerince düşünülmüştür.Yönetimin güveni ise tek yürek olan yönetmen, oyuncu ve teknik ekibin başarısı ile her iki bölgede sağlanmıştır.
Yazar Sandy Wilson, Çeviri Fahrünnisa Kadıbeşegil ve ‘’Erkek Arkadaşım’’
Seyirci , kızlar yurt müdüresi Madam Dubonnet ve yurtta kalan kızların aşkları ile yapılacak bir balo üzerine kurulmuş sevimli öyküye ailelerden bazılarının da olay örgüsüne katkı vermeleri üzerine hareket,müzik,dans üçlüsüne müthiş bir performansla katılmış oyuncuların oluşturduğu bir broadway müzikal örneği ile karşılaşmıştır.
Yönetmen Ebru Kara ve koreografinin yıldızlı başarı ismi Yeşim Alıç için alkışlarımız kesilmemiş, profesyonel dansçıların gölgesinde kalmayan oyuncular için ise alkışlarımızın gücü satırlarımıza kadar gelmiştir…
Başarının hak edilişi ve gurur
‘Erkek Arkadaşım’ adlı müzikalin birinci perdesinin ilk yirmili dakikalarında biraz aradığım müzikal özelliklerin azlığını ya da çok fazla yurt dışı müzikal izleme şansım nedeni ile huysuzluk belirtilerimin kalemime yansıyacağını düşünmüş,sahne tasarımı ile ilgili ayrıntılara da yönelme duygum öne çıkmıştır.
Birinci perde sonu başlayan yükseliş ikinci perde de adım adım kendini gösterirken muhteşem final sahnesi ile yüreklerin ardından da dansın ve müziğin dayanılmaz hazzı ile seyir yerinin aşırı hareketliliğine katıldığımı görmenin mutluluğu, beni başarıyı paylaşmanın üstün anlayış duygusu ile Broadway’den İstanbul’a ,İstanbul’dan Broadway ‘e gururla uçurmuştur…
Orkestra ve Sahne üzerine notlar
Fuat Can Başkır (Trombon),Doğukan Hürkan(Davul),İlhan Atay(Piyano),Göksun Doğan (Klarnet),Şeyda Bulut (Kontrabas),Mehmet SEZER (Trompet)ile harikalar yaratmıştır.
Orkestra’nın sahne üstü camlı bölme detayı ile ikinci perde de tamamiyle sahneye katılımı istenilen etkiyi de kuvvetlendirmek adına Aytuğ Dereli’nin başarısını öne çıkarmış,bank sahnesinde ise düşünce olarak iyi olan bir dekor parça uygulaması seyirci de( Zorlanma ve takılmalar) görsel yorgunluk getirmiştir.Teknik anlamda küçük çözümlemelere ihtiyaç olduğu düşünülmüştür.
Candan Günay Tuna dönem kostümlerini başarı ile sahneye taşımış, müzikal detaylandırma üzerindeki çalışması ise oldukça önemli olmuştur. Müzikal kostümlerdeki saç,başlık,aksesuar hatta biraz kostümler de abartının da olabileceği anlamında küçük dokunuşlara ihtiyaç duyulduğu da hissedilmiştir.
Özellikle erkek danscılarda bedensel farklılıkların göz ardı edilmesi kostümler de sıkıntılı görüntüyü getirmiştir.Pantolonlarda yapılacak pens ‘sel düzenlemelerin bu görüntüyü özellikle dans sahnelerinde temizlemesi ve iyileştiriciliği düşünülmüştür.
Müzikal türün en önemli teknik ögesi olan ışık tasarımında bir usta isim Enver Başar ile karşılaşmış olmak seyirciyi mutlu etmiş ,zor olan en zor olanlardan bir teknik katılım olan ışık çözümü bu usta elden ustaca çıkmıştır.
CKM sahnenin yapısal zorluğunu düşünmüş olmama rağmen renkli ışık süzmelerinin biraz daha sayılarının çoğaltılması anlamında usta’nın desteğine bu tip sahnelerde ihtiyaç olduğunu paylaşmak keyifli olmuştur.
Oyuncular üzerine
Lord Brockhurst ile Lady Brockhurst (Ali Ersin Yenar –Gülben Başer) Oyunculuk anlamında gerçekten sahne üzerinde beden dillerini dans ötesi kullanma başarısına , sahne empatisini de katarak seyircinin sevgisini kazanmak hedefine bu ikili ulaşmıştır.
Madame Dubonnet (Yeşim Alıç) koreografideki başarısını danslarında olduğu gibi oyunculuğu ile de pekiştirmiştir.
Percıval Brown( Barış Arman)Müzikal yapının oyunculuk anlamında önemli bir ismi olmuştur.
Hortense (Çiçek Üstün) Başarılı genç bir isim , İstanbul seyircisi ile buluşmuş, sahne de hem genç dansçılarla hem de oyuncularla kurduğu uyumlu sahne iletişimi ve empatisi ile öne çıkışı gerçekleşmiştir. Özellikle ‘Brown’ telaffuz’undaki tekrarlarında kurduğu iletişimsel seyirci bağı da geleceğin çağırısına dair önemli işaretler vermiştir.
Polly Brown (MERVE Gizem Berger),Tony (Halil İbrahim Irklı ),Bobby Van Husen(Aykut Söyük),Maisie(Nezahat Seza Yeğin),Dulcie(Ayça Akça),Fay (Aydan Güneş),Nancy(Yağmur Şimşek),Marcel(Tunahan Çilingir),Pierre (Melih Şengider ), Alphonse (Kasım Yıldırım Vardar),Rodolphe(H.Cem Çelik),Sylvaın(Alper Aksoy),Antoıne (Fuat Mert Başol), Emilıe (Başak Ova)ile Sandy Wilson ,Çağrı Belen, Melikcan Zaman,Volkan Taha Şeker ,Lale Ertiş Gençtürk,Demet Macunlar, Ayça Akça ‘yı da tüm katkıları için kutlarız…
Teşekkürlerimizi sunarken ,heyecanla Ülkemin Tiyatrosunda yeni ve başarılı çalışmalarda yeniden sizlerle buluşmak üzere…
Füsun Akmen Balkaya
01.Mart.2016/ CKM-K.KÖY