‘Yaşasın Tiyatro!’ ve 27 Mart 2016
Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu 20.yılında ‘Frankenstein ‘adlı oyun ile Ankara seyircisine gelmiştir .
Çok kısa ,çok anlamlı olan ‘Yaşasın Tiyatro ‘sloganı ise oyun sonrası seyircinin alkışları ile bu kutlama beraberliğini 27 Mart da sanatçılarla birlikte başkent seyircisine de Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu yaşatmıştır.
Dünya Tiyatro Günü 1961 yılında Uluslararası Tiyatrolar Birliği (Internatıonal Theatre Institute)tarafından kurulmuş,ilk bildiri 1962 yılında Fransız yazar Jean Cocteau tarafından,Türkiye Ulusal ilk bildirisi ise 1978 yılında Türk Tiyatrosunun kurucusu Muhsin Ertuğrul tarafından yazılmıştır.
2016 yılında ise ( Bu yıl) bildiri üzerinde (Uluslararası) yönetmen Anatoli Vassillev ile (Ulusal) sanatçı Zeliha Berksoy imzaları görülmüştür.
Vassillev ‘Tiyatronun her çeşidine ihtiyacımız var’ derken Berksoy ‘Oyunun adı :İnsanlık Dramı’olduğu ifadelerine bildirisinde yer vermiştir.
Ve Tiyatro….
Tiyatro doğuştur.Tiyatro sorgulayıştır.Tiyatro insan için var olmaya devam ediş şekline karışılmadan ,özgür yaşam biçimine devam edebilecek , farklı nefes alabilişlerin hoş görüsüne her zaman sahip olmuş,olmaya devam haline de devam edebilecektir..O halde ’Yaşasın Tiyatro’ demenin mutluluğunun lüksümüz olmadığını söylemenin de sanırım zamanı gelmiştir.
Londra (NT) ve Türkiye de Frankenstein ilk kez sahne üzerinde!
İsimsiz yaratığın , yaratıcısının adı ile roman ilk kez 19 .yy da ‘Frankenstein ‘ adı ile Fransa da yayımlanmış,Mary Shelley’e ait eser Nick Dear tarafından daha sonra uyarlanmıştır.
National Theatre da başarı ile uzun zamandır sahnelenen oyun ,Benedict Cumberbatch Jonny Le Miller imzasını taşımıştır.
Londra’dan sonra ülkemiz sahnesinde bir özel tiyatro tarafından repertuara alınmış olması ve sahnelenmesi bizce beğenme ötesinde ! düşünülmüştür.
Frankenstein ve Yaratısı…..
Dr.Victor Frankenstein ‘ın araştırmaları arasında insanı yeniden yaratmak hatta bu anlamda mükemmeli bulmak arzusu daima onun için önemli ve öncelikli olmuştur. Bu çalışmaları sonucunda adını alan aslında isimsiz yaratısı’nın Victor Frankenstein tarafından tıp eğitimi aldığı sırada kendi canavarını bilmeden yaratması üzerine oyun kurulmuştur.
İsimsiz ,yalnız ,şaşkın ve çirkin bu yaratığın uğradığı çeşitli saldırılar sonrası çocukları tarafından himaye edilen yaşlı bir kör adamla karşılaşması ve ondan eğitim öğretim anlamında yardım alması sonucunda Frankenstein ‘e ait günlüklerini okuyabilmesi, kendinden kaçan yaratıcısını bulma çabalarının ardından gelen üreme isteği dışlanmışlığın getirdiği öfke ile mitsel anlamda geniş yaklaşımların göz ardı edilemeyeceği bir başkaldırının yarattığı canavar ‘Frankenstein ‘ da lezzetli bir trajik öykü kahramanı olarak mitsel bir boyutta yaratılmıştır
Yönetmen Şakir Gürzümar ve Kerem Alışık, Cansel Elçin…………
Gürzümar
Ankaralı yönetmen Şakir Gürzümar isminin yönetmen anlamındaki önemi ,izlediğim her oyununda sahnenin tüm atmosferinde olduğu gibi sanatçılar üzerinde de katkısının daima hissedilmiş olmasında gizlenmiştir.
Devlet Tiyatrolarının çeşitli şehir ve idari katmanlarında görev yapan yönetmen Gürzümar ,Ankara Devlet Konservatuar Tiyatro Bölümünden mezun olmuştur.
85’li yılların sonunda İngiltere’ye kurumu tarafından ihtisas için gönderilmiş, London National Theater ve Royal Shakespeare Company de işleyiş sistemleri üzerine araştırma yapmış yine Londra da sahne tekniği kurslarına katılmış vb çalışmaları takip etmek imkanı bulmuştur.
Görev yaptığı kurumunun dışında da çeşitli tiyatrolarda oyun yönetmiştir.
Bir Şehnaz Oyun,Atları da Vururlar,Yer Demir Gök Bakır,Töre,Küheylan,Ziyaretçi, Uyarca, Küçük Prens,Genç Osman,Hayvan Çiftliği ilk akla gelen yönettiği oyunlar olmuştur.
Gürzümar Afife Tiyatro Ödülleri,Kültür Bakanlığı,Sanat Kurumu,Avni Dilligilli,Atatürkçü Düşünce Derneği ‘En İyi Yönetmen ‘ Ödüllerini almıştır.
‘Frankenstein’ adlı oyunun her anlamda çözümlenmesi Gürzümar’ın başarısı olarak değerlendirilmiştir.
Yaratık ‘ın trajik anlamda tanrısal –insan boyutunda çekiştirilmeden ,yönetmenin ulaştırdığı ve başkaldırının getirdiği anlam ise başlangıçtan itibaren çok ince bir çalışmanın kuramsal boyutunun muhteşem uygulaması olarak seyircinin yürek alkışını almıştı
Alışık
b-‘İsmsiz Yaratık’ da Kerem Alışık gerçekten her sahne de artan enerjisi ile güçlü bir oyunculuk performansı göstermiştir.Şiddetin yarattığı canavarın tüm geçiş halkalarında yaratık’ın ,katettiği zorlu aşamalarda ise hiç bekletmeden getirdiği doğru ,temiz ve özüne uygun çözümlemeler oyunculuk adına kesintisiz olmuştur.
Karşıtlıkların getirdiği denge duygu geçişlerindeki ritmin akışındaki uyum da gerçekten seyircinin oyunculuk adına memnuniyetini almıştır.
Elçin
c-‘Victor Frankenstein’ Cansel Elçin tıp eğitimi görmüş, araştırmacı bir bilim adamı olarak ve de yarattığı isimsiz yaratık’ınında canavarlaşmasına neden olmuş, bilim adamına yakışan sakin görünümü içinde yaratık’ ından kaynaklanan sıkıntıları ile birlikte duygusal örtü ve heyecanlarını geriye atmayı başarmıştır.Sakin ama kararlılık ilkesine yaptığı vurgu ise seyircinin beğenisini almıştır.
Deniz Uğur’a geçmiş olsun ve Hoş geldin Merve!
Elizabeth Lavenza rolünde izlediğimiz Merve Erdoğan’ın çok kısa sürede bu role hazırlanmış olması ve bir başka meslektaşına destek olması memnuniyet verici bir ahlak anlayışını düşündürmüştür.
Merve Erdoğan’ın üstlendiği rol için de yıldızların parlayabileceğini seyirci hissetmiştir.Biraz daha az heyecan,biraz daha fazla çalışma ve sabır dolu günler kaçınılmazı olmuştur.
Deniz Uğur’a geçmiş olsun dileklerimizi gönderirken,Ali Keçeli ismi çok genç olmasına rağmen seyircinin ilgisini çekmeyi başarmıştır.
Bir usta ve …..
Hayranlıkla izlediğimiz bir usta Yılmaz Gruda ve tüm emeği geçen başarının mutlak bir parçası olan Engin Gürmen, Ömür Kayakırılmaz,Batuhan Pamukçu,Şahin Adıgüzel,Ceyda Elkaya ,Nalan Deliormanlı,Burcu Görek,Ozan Akif Serman,Ali Keçeli,Gürkan Ezer’i kutlarım.
Tasarım ve Teknik Katkılar
Dekor -Kostüm Tasarımı Şirin Dağtekin Yenen sahneyi bıraz boş bırakma şansını kendine yaratabilmiş, seyirciyi de bu kadar görsel anlamda yormamış ve ayrıntıları da gözden kaçırmamamızı önlemiş olmasını tercih etmişliğimi yazmak isterim…Kostüm tasarımında ise dönemsel ayrıntı ve renklerin yorumu özellikle ‘yaratık’için çalışması memnuniyet verici olmuştur. Işık Tasarımı için oldukça yorucu dekorun zaman,zaman arkasında kaldığını Yakup Çartık için söylemek isterim, Makyaj Neriman Eröz’ü özenle kutlayışım ,Müzik Direktörü –Efekt Cenk Taşkan ,Koreografi Alpaslan Karaduman , Video Kurgu Hakan Bahadır Çakır içinde atmosfer yaratımı ,zamanlama için teşekkürlerimizi iletmek isteğim yoğun olmuştur.
Ve …..
Alkışlarımız sizinle Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu Kutlu Olsun 20.Yılınız, Kutlu olsun Tiyatro Günümüz…….
FÜSUN AKMEN BALKAYA
27.Mart.2016/ Cüneyt Gökçer Sahnesi-Çayyolu Ank
Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu 20.yılında ‘Frankenstein ‘adlı oyun ile Ankara seyircisine gelmiştir .
Çok kısa ,çok anlamlı olan ‘Yaşasın Tiyatro ‘sloganı ise oyun sonrası seyircinin alkışları ile bu kutlama beraberliğini 27 Mart da sanatçılarla birlikte başkent seyircisine de Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu yaşatmıştır.
Dünya Tiyatro Günü 1961 yılında Uluslararası Tiyatrolar Birliği (Internatıonal Theatre Institute)tarafından kurulmuş,ilk bildiri 1962 yılında Fransız yazar Jean Cocteau tarafından,Türkiye Ulusal ilk bildirisi ise 1978 yılında Türk Tiyatrosunun kurucusu Muhsin Ertuğrul tarafından yazılmıştır.
2016 yılında ise ( Bu yıl) bildiri üzerinde (Uluslararası) yönetmen Anatoli Vassillev ile (Ulusal) sanatçı Zeliha Berksoy imzaları görülmüştür.
Vassillev ‘Tiyatronun her çeşidine ihtiyacımız var’ derken Berksoy ‘Oyunun adı :İnsanlık Dramı’olduğu ifadelerine bildirisinde yer vermiştir.
Ve Tiyatro….
Tiyatro doğuştur.Tiyatro sorgulayıştır.Tiyatro insan için var olmaya devam ediş şekline karışılmadan ,özgür yaşam biçimine devam edebilecek , farklı nefes alabilişlerin hoş görüsüne her zaman sahip olmuş,olmaya devam haline de devam edebilecektir..O halde ’Yaşasın Tiyatro’ demenin mutluluğunun lüksümüz olmadığını söylemenin de sanırım zamanı gelmiştir.
Londra (NT) ve Türkiye de Frankenstein ilk kez sahne üzerinde!
İsimsiz yaratığın , yaratıcısının adı ile roman ilk kez 19 .yy da ‘Frankenstein ‘ adı ile Fransa da yayımlanmış,Mary Shelley’e ait eser Nick Dear tarafından daha sonra uyarlanmıştır.
National Theatre da başarı ile uzun zamandır sahnelenen oyun ,Benedict Cumberbatch Jonny Le Miller imzasını taşımıştır.
Londra’dan sonra ülkemiz sahnesinde bir özel tiyatro tarafından repertuara alınmış olması ve sahnelenmesi bizce beğenme ötesinde ! düşünülmüştür.
Frankenstein ve Yaratısı…..
Dr.Victor Frankenstein ‘ın araştırmaları arasında insanı yeniden yaratmak hatta bu anlamda mükemmeli bulmak arzusu daima onun için önemli ve öncelikli olmuştur. Bu çalışmaları sonucunda adını alan aslında isimsiz yaratısı’nın Victor Frankenstein tarafından tıp eğitimi aldığı sırada kendi canavarını bilmeden yaratması üzerine oyun kurulmuştur.
İsimsiz ,yalnız ,şaşkın ve çirkin bu yaratığın uğradığı çeşitli saldırılar sonrası çocukları tarafından himaye edilen yaşlı bir kör adamla karşılaşması ve ondan eğitim öğretim anlamında yardım alması sonucunda Frankenstein ‘e ait günlüklerini okuyabilmesi, kendinden kaçan yaratıcısını bulma çabalarının ardından gelen üreme isteği dışlanmışlığın getirdiği öfke ile mitsel anlamda geniş yaklaşımların göz ardı edilemeyeceği bir başkaldırının yarattığı canavar ‘Frankenstein ‘ da lezzetli bir trajik öykü kahramanı olarak mitsel bir boyutta yaratılmıştır
Yönetmen Şakir Gürzümar ve Kerem Alışık, Cansel Elçin…………
Gürzümar
Ankaralı yönetmen Şakir Gürzümar isminin yönetmen anlamındaki önemi ,izlediğim her oyununda sahnenin tüm atmosferinde olduğu gibi sanatçılar üzerinde de katkısının daima hissedilmiş olmasında gizlenmiştir.
Devlet Tiyatrolarının çeşitli şehir ve idari katmanlarında görev yapan yönetmen Gürzümar ,Ankara Devlet Konservatuar Tiyatro Bölümünden mezun olmuştur.
85’li yılların sonunda İngiltere’ye kurumu tarafından ihtisas için gönderilmiş, London National Theater ve Royal Shakespeare Company de işleyiş sistemleri üzerine araştırma yapmış yine Londra da sahne tekniği kurslarına katılmış vb çalışmaları takip etmek imkanı bulmuştur.
Görev yaptığı kurumunun dışında da çeşitli tiyatrolarda oyun yönetmiştir.
Bir Şehnaz Oyun,Atları da Vururlar,Yer Demir Gök Bakır,Töre,Küheylan,Ziyaretçi, Uyarca, Küçük Prens,Genç Osman,Hayvan Çiftliği ilk akla gelen yönettiği oyunlar olmuştur.
Gürzümar Afife Tiyatro Ödülleri,Kültür Bakanlığı,Sanat Kurumu,Avni Dilligilli,Atatürkçü Düşünce Derneği ‘En İyi Yönetmen ‘ Ödüllerini almıştır.
‘Frankenstein’ adlı oyunun her anlamda çözümlenmesi Gürzümar’ın başarısı olarak değerlendirilmiştir.
Yaratık ‘ın trajik anlamda tanrısal –insan boyutunda çekiştirilmeden ,yönetmenin ulaştırdığı ve başkaldırının getirdiği anlam ise başlangıçtan itibaren çok ince bir çalışmanın kuramsal boyutunun muhteşem uygulaması olarak seyircinin yürek alkışını almıştı
Alışık
b-‘İsmsiz Yaratık’ da Kerem Alışık gerçekten her sahne de artan enerjisi ile güçlü bir oyunculuk performansı göstermiştir.Şiddetin yarattığı canavarın tüm geçiş halkalarında yaratık’ın ,katettiği zorlu aşamalarda ise hiç bekletmeden getirdiği doğru ,temiz ve özüne uygun çözümlemeler oyunculuk adına kesintisiz olmuştur.
Karşıtlıkların getirdiği denge duygu geçişlerindeki ritmin akışındaki uyum da gerçekten seyircinin oyunculuk adına memnuniyetini almıştır.
Elçin
c-‘Victor Frankenstein’ Cansel Elçin tıp eğitimi görmüş, araştırmacı bir bilim adamı olarak ve de yarattığı isimsiz yaratık’ınında canavarlaşmasına neden olmuş, bilim adamına yakışan sakin görünümü içinde yaratık’ ından kaynaklanan sıkıntıları ile birlikte duygusal örtü ve heyecanlarını geriye atmayı başarmıştır.Sakin ama kararlılık ilkesine yaptığı vurgu ise seyircinin beğenisini almıştır.
Deniz Uğur’a geçmiş olsun ve Hoş geldin Merve!
Elizabeth Lavenza rolünde izlediğimiz Merve Erdoğan’ın çok kısa sürede bu role hazırlanmış olması ve bir başka meslektaşına destek olması memnuniyet verici bir ahlak anlayışını düşündürmüştür.
Merve Erdoğan’ın üstlendiği rol için de yıldızların parlayabileceğini seyirci hissetmiştir.Biraz daha az heyecan,biraz daha fazla çalışma ve sabır dolu günler kaçınılmazı olmuştur.
Deniz Uğur’a geçmiş olsun dileklerimizi gönderirken,Ali Keçeli ismi çok genç olmasına rağmen seyircinin ilgisini çekmeyi başarmıştır.
Bir usta ve …..
Hayranlıkla izlediğimiz bir usta Yılmaz Gruda ve tüm emeği geçen başarının mutlak bir parçası olan Engin Gürmen, Ömür Kayakırılmaz,Batuhan Pamukçu,Şahin Adıgüzel,Ceyda Elkaya ,Nalan Deliormanlı,Burcu Görek,Ozan Akif Serman,Ali Keçeli,Gürkan Ezer’i kutlarım.
Tasarım ve Teknik Katkılar
Dekor -Kostüm Tasarımı Şirin Dağtekin Yenen sahneyi bıraz boş bırakma şansını kendine yaratabilmiş, seyirciyi de bu kadar görsel anlamda yormamış ve ayrıntıları da gözden kaçırmamamızı önlemiş olmasını tercih etmişliğimi yazmak isterim…Kostüm tasarımında ise dönemsel ayrıntı ve renklerin yorumu özellikle ‘yaratık’için çalışması memnuniyet verici olmuştur. Işık Tasarımı için oldukça yorucu dekorun zaman,zaman arkasında kaldığını Yakup Çartık için söylemek isterim, Makyaj Neriman Eröz’ü özenle kutlayışım ,Müzik Direktörü –Efekt Cenk Taşkan ,Koreografi Alpaslan Karaduman , Video Kurgu Hakan Bahadır Çakır içinde atmosfer yaratımı ,zamanlama için teşekkürlerimizi iletmek isteğim yoğun olmuştur.
Ve …..
Alkışlarımız sizinle Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu Kutlu Olsun 20.Yılınız, Kutlu olsun Tiyatro Günümüz…….
FÜSUN AKMEN BALKAYA
27.Mart.2016/ Cüneyt Gökçer Sahnesi-Çayyolu Ank