Kurbanın kesilme zamanı nahr (Bayramın birinci, ikinci ve üçüncü) günleridir. Fakat birinci günde kesilmesi daha faziletlidir.
Kurbanlar, bayram namazı kılınan şehir gibi yerlerde, bayram namazı
kılındıktan sonra bayram namazı kılınmayan yerlerde ise bayram gününün
fecrinden sonra kesilir. İlk vakti budur. Kurbanı geceleyin kesmek
tenzihen mekruhtur.
(İmam Şafiîye göre, kurbanlar bayramın dördüncü günü güneş batıncaya kadar kesilebilir.)
Kurbanlar kıbleye karşı yatırılarak "Bismillâhi Allahü Ekber" diye
kesilir. Kurbanı, elinden geliyorsa sahibi kesmelidir, değilse uygun
gördüğü bir müslümana emredip kestirmeli ve kendisi de başında
bulunmalı. Şu âyet-i kerimeyi de okumalıdır:
"Benim namazım, ibadetlerim, yaşayışım ve ölümüm âlemlerin Rabbı Allâh içindir ki, O'nun ortağı yoktur." (En'am: 162)
Yalnız kurban sahibinin Besmelesi yeterli olmaz; onu kesenin Besmele'yi getirmesi şarttır. "Bismillahi Allahü Ekber" demelidir.
Kasden Besmele terkedilirse, kurbanın eti yenmez. Kurban sahibinin eli
hayvanı kesenin eli üzerinde olarak hayvanı kesecek olsalar, her
ikisinin de Besmele çekmesi gerekir. Bunlardan biri Besmele'yi terk
ederse, hayvanın eti yenmez.
Kurban Bayramında kesilmek üzere satın alınmış kurbanlık hayvan, nahr
(kurban kesme) günlerinde kesilmemiş olsa, o hayvan mevcutsa aynını
sadaka vermek gerekir. Helâk olmuşsa kıymetini sadaka olarak fakirlere
vermek icab eder, ertesi seneye bırakılmaz.
Kurbanın vacib olmasına nahr günlerinin sonu esastır. Bunun için Kurban
Bayramının üçüncü günü güneş batmadan önce zengin olan kimsenin kurban
kesmesi gerekir. Daha önce fakir olması bunu etkilemez. Aksine olarak o
günün güneş batışından önce fakir düşen veya ölen müslümanlardan bu
kurban kesme yükümlülüğü düşer.
Zilhiccenin onuncu günü olduğuna şehadet edilip de Bayram namazları
kılındıktan ve kurbanlar kesildikten sonra, günün henüz arefe günü
olduğu anlaşılsa, müslümanların itaat ve ibadetlerini koruma
bakımından, kılınan namaz ve kesilen kurbanlar geçerli sayılır. Çünkü
böyle hatalardan kaçınmak her zaman için mümkün değildir.
Zilhicce'nin onuncu günü olduğu zeval vaktinden önce gerçekleşse,
Bayram namazı kılınır. Ondan sonra kurbanlar kesilir. Fakat Zeval
vaktinden sonra gerçekleşmiş olsa, o gün Bayram namazı kılınmaz,
kurbanlar kesilebilir. Ertesi gün de, Bayram namazı kılınır.
Hayvanı, kesim yerine yumuşak bir davranışla getirmeli ve keskin bıçak
kullanılarak hayvana eziyet verilmemelidir. Fazla acı duymaması için,
hareket hali sona erdikten sonra onu yüzmelidir. Kurban sahibi, kurban
kesildiği gün, ilk yemeğini kurbanın ciğerinden seçmelidir, bu
mendubdur.
Kurbanlar, bayram namazı kılınan şehir gibi yerlerde, bayram namazı
kılındıktan sonra bayram namazı kılınmayan yerlerde ise bayram gününün
fecrinden sonra kesilir. İlk vakti budur. Kurbanı geceleyin kesmek
tenzihen mekruhtur.
(İmam Şafiîye göre, kurbanlar bayramın dördüncü günü güneş batıncaya kadar kesilebilir.)
Kurbanlar kıbleye karşı yatırılarak "Bismillâhi Allahü Ekber" diye
kesilir. Kurbanı, elinden geliyorsa sahibi kesmelidir, değilse uygun
gördüğü bir müslümana emredip kestirmeli ve kendisi de başında
bulunmalı. Şu âyet-i kerimeyi de okumalıdır:
"Benim namazım, ibadetlerim, yaşayışım ve ölümüm âlemlerin Rabbı Allâh içindir ki, O'nun ortağı yoktur." (En'am: 162)
Yalnız kurban sahibinin Besmelesi yeterli olmaz; onu kesenin Besmele'yi getirmesi şarttır. "Bismillahi Allahü Ekber" demelidir.
Kasden Besmele terkedilirse, kurbanın eti yenmez. Kurban sahibinin eli
hayvanı kesenin eli üzerinde olarak hayvanı kesecek olsalar, her
ikisinin de Besmele çekmesi gerekir. Bunlardan biri Besmele'yi terk
ederse, hayvanın eti yenmez.
Kurban Bayramında kesilmek üzere satın alınmış kurbanlık hayvan, nahr
(kurban kesme) günlerinde kesilmemiş olsa, o hayvan mevcutsa aynını
sadaka vermek gerekir. Helâk olmuşsa kıymetini sadaka olarak fakirlere
vermek icab eder, ertesi seneye bırakılmaz.
Kurbanın vacib olmasına nahr günlerinin sonu esastır. Bunun için Kurban
Bayramının üçüncü günü güneş batmadan önce zengin olan kimsenin kurban
kesmesi gerekir. Daha önce fakir olması bunu etkilemez. Aksine olarak o
günün güneş batışından önce fakir düşen veya ölen müslümanlardan bu
kurban kesme yükümlülüğü düşer.
Zilhiccenin onuncu günü olduğuna şehadet edilip de Bayram namazları
kılındıktan ve kurbanlar kesildikten sonra, günün henüz arefe günü
olduğu anlaşılsa, müslümanların itaat ve ibadetlerini koruma
bakımından, kılınan namaz ve kesilen kurbanlar geçerli sayılır. Çünkü
böyle hatalardan kaçınmak her zaman için mümkün değildir.
Zilhicce'nin onuncu günü olduğu zeval vaktinden önce gerçekleşse,
Bayram namazı kılınır. Ondan sonra kurbanlar kesilir. Fakat Zeval
vaktinden sonra gerçekleşmiş olsa, o gün Bayram namazı kılınmaz,
kurbanlar kesilebilir. Ertesi gün de, Bayram namazı kılınır.
Hayvanı, kesim yerine yumuşak bir davranışla getirmeli ve keskin bıçak
kullanılarak hayvana eziyet verilmemelidir. Fazla acı duymaması için,
hareket hali sona erdikten sonra onu yüzmelidir. Kurban sahibi, kurban
kesildiği gün, ilk yemeğini kurbanın ciğerinden seçmelidir, bu
mendubdur.