Resmi gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan Bakanlar Kurulu kararında, “2014-2015 pazarlama yılında nişasta kökenli şekerler için Şeker Kurulu tarafından 250,000 ton olarak belirlenen kotanın yüzde 30 oranında artırılması kararlaştırılmıştır” denildi. Şeker pancarı yerine mısırdan elde edilen nişasta bazlı şekerler, şekerli içeceklerden, çikolataya, hamur tatlılarından pek çok şekerli üründe kullanılıyor.
Şeker-İş Sendikası’nın verilerine göre, Avrupa’da kişi başına 1 kilogramın altında tatlandırıcı düşerken Türkiye’de bu miktar 4 kilogramı da geçiyor. Avrupa Birliği (AB) tarımının lokomotifi konumunda olan Fransa, Hollanda ve İngiltere de NBŞ üretilmezken Almanya da bu oran pancar şekerinin yüzde 1.9′unu geçemiyor.
Türkiye’de ise Şeker Kanunu’na göre, ülke toplam şeker kotasının yüzde 10′una kadar NBŞ üretimine izin veriliyor. Bakanlar Kurulu da bu oranı, yüzde 50′sine kadar artırmaya yetkili kılınıyor. Buna göre, toplam nüfusu yaklaşık 300 milyon olan AB-15 ülkelerinde toplam 300 bin ton olan NBŞ üretim izni, son artırımla Türkiye’de 325,000 ton düzeyine yükseltilmiş oldu.
Pancar Ekicileri Kooperatifleri Birliği (PANKOBİRLİK) nişasta bazlı şeker kotasının artırılmasına karşı çıkıyor. Şeker fabrikalarında üretim devamlılığının korunması gerektiği görüşünü savunan PANKOBİRLİK, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki 10 fabrikanın bu kapsamda çok önemli olduğuna dikkat çekiyor. Bölgede toplam 1 milyar liralık tarımsal üretim olduğunu ve 10 binin üzerinde işçinin çalıştığı fabrikaların çoğunun bölgenin tek sanayi tesisi olduğuna dikkat çeken PANKOBİRLİK, pancar üretiminin azalmasının sağlıklı beslenme açısından da ciddi riskler barındıracağına vurgu yapıyor.
NBŞ’nin sanayiciler tarafından düşük maliyetli olduğu için tercih edildiğine dikkat çeken PANKOBİRLİK’e göre, ithalattaki yetersiz denetimler nedeniyle üretimine izin verilen miktarlar ile piyasada kullanılan miktarlar karşılaştırıldığında büyük miktarda fark çıkıyor.